Prius, sessiz ve yumuşak bir şekilde ilerliyor. Elektromotor hafif vızıltılarla çalışıyor, gaz pedalı komutlarına hızlı tepkiler veriyor. Yeşil ışık kalkışlarında içten yanmalı motorlara sahip diğer araçları geride bırakması da çok keyifli.
Ancak bu ilk randevumuzda mümkün olduğunca rahat, yavaş kullanımı tercih ediyoruz. Çünkü hedefimiz, sadece elektrik gücüyle ne kadar ilerleyebileceğini yani benzinli motorun ne zaman devreye gireceğini görmek. Sonuç:38 km. Toyota 50 km olarak açıklasa da bu menzil de gayet iyi. Neticede herkes biraz abartır, değil mi?
Ayrıca Prius, elektrikli bir otomobil değil, bir plug-in hibrid. Yani akülerini elektrik şebekesinden şarj edebiliyorsunuz. Ayrıca akü kapasitesi de normal Prius'tan (1.31 kWh'lık metal hibrid aküyle 2 km elektrikli menzil) daha fazla. Prius Plug-in daha modern ve pahalı lityum-iyon aküler (8.8 kWh) kullanıyor.
Prius Plug-in'in aküleri arka koltukların ardında, bagajın altında konumlandırılmış. Daha büyük aküler nedeniyle bagaj hacmi 360-1204 lt arasında. Normal Prius'ta ise bu rakamlar 501-1633 lt arasında. Akülerin ağırlığı ise 120 kg (standart Prius'ta 39 kg). Normal Prius'tan 150 kg daha ağır olan Plug-in versiyon, standart şebekede (230 volt) 3 saat ve 10 dakikada, güçlü şarj istasyonlarında ise 2 saatte şarj oluyor.
Hibrid sistem ayarları da plug-in versiyona göre ayarlanmış. Sistem, 1.8 lt 98 HP'lik bir benzinli motor, marş-alternatör ünitesi ve 53 kW'lık (72 HP) bir elektromotordan oluşuyor. Sistem gücü ise 122 HP olarak açıklanıyor.
Buradaki asıl yenilik, elektrikli kullanım modunda marş motorunun, 22.5 kW'lık (31 HP) bir elektromotor olarak sisteme katkıda bulunması. Bu fazladan itiş takviyesiyle Prius Plug-in, elektrikli kullanımda 92 HP'lik bir güce ve 135 km/s'lik maksimum hıza ulaşıyor.
Testimiz sırasında aracın benzinli motoru, akülerin tükendiği 38'inci km'nin sonunda devreye girdi. Bu andan itibaren Plug-in de normal bir Prius haline geliyor.
Yapılan tüm iyileştirmelere rağmen şanzımanın lastik bant etkisi hala devam ediyor: Gaz pedalına bastığınızda önce devir yükselirken, hız küçük bir gecikmenin ardından artıyor. Ancak bu durum pek de can sıkıcı değil: Gaz pedalına yavaş basıldığında bu etki hissedilmiyor, araç sükunetini koruyor, benzinli motor da sessiz bir şekilde mırıldanıyor. Prius'un gerçekten gürültülü olması için aşırı seri bir kullanım gerekiyor.
Plug-in, ilk bakışta normal Prius ile aynı görünüyor. Ancak buradaki "normal" kelimesini "standart" anlamında kullanıyoruz, çünkü Prius kesinlikle "farklı" görünen, çok dikkat çeken bir tasarıma sahip. Aradaki farkları görmek için biraz daha dikkatli bakmak gerekiyor: LED-Matrix farlar standart ve uzayan arka tampon-tekerlek mesafesi (büyüyen akü nedeniyle 8 cm uzamış) nedeniyle araç 10.5 cm daha uzun. CFK'dan (karbon fiber destekli plastik) üretilmiş büyük bagaj kapağında 2 adet bombe bulunuyor. İç mekanda ise; navigasyon ekranı artık (normal Prius'ta 7 inç) 8 inç ölçüsünde. Birçok bilginin takip edilebildiği (akü şarj durumu, enerji akımları, tüketim değerleri…) 4.2 inçlik 2 ekran ise korunmuş. İşçilik kalitesini artırmak için bayağı uğraşan Toyota, iç mekanda piyano boyalı yüzeylere de yer vermiş. Öndeki oturma pozisyonları iri yapılı Avrupalılar için de uygun. Arkadaki genişliklerse, baş mesafeleri dışında, gayet makul.
Navigasyon, head-up gösterge, Matrix farlar ve geri görüş kamerasına sahip Prius Plug-in'in Almanya fiyatı 37 bin 550 Euro, yani normal Prius'tan 9 bin 400 Euro daha yüksek. Fiyatın fazla olduğu kesin ama Avrupa ülkelerinde bu araca 3 bin Euro'luk devlet desteği veriliyor.
Kaynak: Auto SHOW