Alfa Romeo‘dan beklendildiği gibi, karşımıza tasarımıyla heyecan uyandıran bir otomobil var. Model ismi olarak endüstriyel bir ürün gibi rakamla değil, Stelvio ismiyle çağrılan yeni modelde, Alfa Romeo’nun imzası niteliğindeki dikey ön ızgara en büyük formlarından biriyle kullanılmış.

Farların arasından başlayıp tamponun bittiği yere kadar uzanan ön ızgaranın iki yanında büyük hava girişleri bulunuyor. Profilde geniş tekerlek yuvaları ve onları dolduran 20 inçlik jantlar dikkat çekiyor. Arka tekerlek yuvası üstünde bombe yapan arka çamurluk, Stevio’ya kaslı bir görünüm kazandırmış. Öndeki saldırgan görünüme kıyasla arkada daha sade bir tasarıma yer verilmiş. Bu sadeliği hareketlendiren ise tamponun köşelerine konumlandırılan büyük egzoz çıkışları olmuş. İki parçadan oluşan stoplar koyu zeminleriyle sportif algıyı arttırıyor. Farlar açıldığında stoplardaki LED aydınlatmanın da çerçeve şeklindeki formu ortaya çıkıyor. Stelvio’nun genel tasarımı Alfa Romeo çizgilerine uygun, rakipleri karşısında ise özgün görünüyor.

Otomobilin içerisine geçtiğimizde dışarıda nabzımızı yükselten çizgilerin devam ettirildiğini görüyoruz. Sportiflik ve kalite algısı yüksek tutulmuş. Altı düz tasarlanan üç kollu direksiyon simidi hem etkileyici görünüyor hem de ergonomik bir yapıya sahip. Start düğmesinin direksiyon üstünde sola konumlandırılması ise heyecanı arttıran bir seçim olmuş. Motoru çalıştırma düğmesinin el altında ve göz önünde olması hoşumuza gitti.

Direksiyonun arkasında ise alüminyum malzemenin kullanıldığı vites değiştirme kulakçıkları var. Direksiyon kolonuna sabitlenen vites değiştirme kulakçıkları şimdiye kadar gördüklerimiz arasında en uzunlardan biri. Direksiyon ile arasında çok az bir aralık bırakılması konforu azaltıyor. Siz istemeseniz de eliniz zaman zaman bu kulakçıklarla temas edebiliyor. Direksiyon üzerinde adaptif hız sabitleyici sistemin kontrolleri de bulunuyor. Öndeki araç ile takip mesafesi ayarlanabiliyor. Ancak Stelvio’da şerit takip asistanı olmasını da beklerdik.

Alfa Romeo Stelvio’da Kalite Algısı Yüksek Tutulmuş!

Uzun siperikli gösterge grubunda devir saati ve hız göstergesinin dairesel yapıları tasarıma hareket kazandırmış. Siyah zeminli analog göstergeler rahat izlenebiliyor. İkisinin ortasında da 7 inçlik TFT dijital bilgi ekranı bulunuyor. Gösterge grubu hizasında, orta konsolda 8,8 inçlik renkli multimedya ekranı yer alıyor. Göz hizasında olan ekran rahat izlenebiliyor. İstenilirse ekran iki parça olarak ayarlanıp aynı anda farklı menüler izlenebiliyor. Sistemin ergonomik ve pratik olduğunu söyleyebiliriz. Orta ve vites konsolunda yumuşak plastik malzeme ve ahşap malzemeler kullanılarak kalite algısı yükse seviyede tutulmuş. İç mekanda, işçilik kalitesine de kusur bulmak zor ama vites kolunun etrafındaki mat plastik kaplama kalite algısını azaltan bir seçim olmuş. Bu alan da sade ve anlaşılır bir şekilde organize edilmiş. Vites kolunun solunda sürüş kişiselleştirme sisteminin, ortada multimedya sisteminin dairesel kumandası ve sağda ses sistemi kumandası yer alıyor. Joystick tasarımına sahip vites kolunun önünde kapaklı eşya gözü yer alırken, orta kol dayama içerisinde soğutmalı bir eşya alanı daha bulunuyor.

Stelvio’nun koltuklarında uzun boylular da rahat edebilir. Sportiflik algısını arttıran yüksek yan destekler kullanmak yerine ön ve arka koltuklarda konforlu tasarım tercih edilmiş. Stelvio, Giulia ile aynı platformda yükseliyor. Alfa Romeo’nun en modern platformunu kullanan Stelvio’nun ağırlık dağılımı ön ve arka aks arasında 50/50 olarak açıklanıyor. 1660 kg’lik boş ağırlığı karoserinde kullanılan hafif malzemelere borçlu. Şaftta karbonfiber kullanılmış. Süspansiyon sisteminden çamurluklara, motor kaputundan kapılara kadar birçok yerde de alüminyum kullanılmış olması hafifliği açıklıyor.

Fiyat listesinde sadece 2,0 litre 280 HP, turbo benzinli, otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekişli versiyon bulunuyor. Motor ilk çalıştırma sonrasında sportif bir tınıyla uyanıyor. 8 ileri vitesli, tork konventörlü otomatik şanzımanı D konumuna aldığımızda gaz pedalının hassas yapısını fark ediyoruz. Otomobil, alt devirlerden itibaren gaz emirlerine harfiyen uyan hassasiyette. Otomatik şanzımanın vites kontrolü joystick şeklinde çalışıyor. Vites seçimlerinde geri vitese, D ya da N konumuna alınıp alınamadığı net şekilde anlaşılmıyor. Direksiyon arkasından ya da vites kolundan manuel olarak da vites seçimi mümkün. Direksiyonun arkasındaki kulakçıkların bu konuda çok ergonomik olduğu söylenemez. Ancak vites geçişleri manuel değişimlerde beklenilen hızda gerçekleşiyor. Kontrolü tamamen şanzımana bırakmak sürüş keyfini sürekli kılıyor. Vites değişim hızı ve tercihleri tatmin edici şekilde gerçekleşiyor. Motor ve şanzıman uyumlu şekilde çalışıyor. Hızlanma istekleri kadar sakin ilerlenmek istenildiğinde de Stelvio yeterli konforu sağlayabiliyor. Alt devirlerdeki canlılık uzun bir devirlenme süresince devam ediyor. Motorun sesi ve hızlanma isteği keyif veriyor.

Vites konsolunda yer alan sürüş kişiselleştirme sistemi “dna”yı Alfa Romeo’nun diğer modellerinden tanıyoruz. Buradaki üç seçim, motorun tork eğrisini, hızlanma tepkisini, ESC’yi, (ESP), ASR’yi (çekiş kontrol sistemi), frenleri ve şanzımanı etkiliyor.

Alfa Romeo Stelvio’nun Yakıt Tüketimi Nasıl?

Yakıt tüketimine baktığımızda şehir içinde yoğun trafik ve dur-kalk koşullarında yol bilgisayarındaki değer 11,0 lt/100 km seviyelerini aşabiliyor. Otoyol ve sabit hızlarda ise yol bilgisayarında 8,0 lt/100 km seviyeleri görülüyor. Test ölçümlerimizde elde ettiğimiz ortalama tüketim ise 9,0 lt/100 km olarak kayda geçti.

Dört tekerlekten çekişli olan Stelvio normal koşullarda arkadan itişli olarak ilerliyor. Sürüş karakteri de ani hızlanma, yüksek hız veya kaygan zeminlerde arkadan itişli olduğunu hissettiriyor. Ancak özellikle sınırlar aşıldığında, hızlı dönüş ve zemine tutunma zorluğu yaşandığı anlarda torkun yüzde 50’sine kadarını ön tekerleklere hızla iletilmesi otomobilin rahat kontrol edilebilmesini sağlıyor.

Stelvio’yu genel olarak değerlendirdiğimizde sınıfının standartlarında beklenilen birçok kriteri sağladığını söyleyebiliriz. Tasarımıyla özel hissettiren otomobilin kabininde, kalite, sportiflik ve konfor öğeleri başarıyla harmanlanmış. Yaşam ve yükleme alanı da cömert. Stelvio, turbo benzinli motorunun verdiği sportifliği de gizlemiyor. Yol tutuşuyla da güvenli ve sportif hissettiren Stelvio, sınıfı için çok etkili bir oyuncu olabilir.

Otohaber

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version