Hans-Joachim Stuck, favori otomobillerinden birinin Audi 90 Quattro IMSA GTO olduğunu söylüyor. Formula 1 veya DTM ssürüşlerinden ziyade, Audi’nin ne kadar özel olduğundan söz etmeyi tercih ediyor.

Stuck, Audi 90 Quattro IMSA GTO kullandığı günleri şöyle hatırlıyor: “Standart şasinin uçlarındaydı. Bir cadde otomobiliyle ancak bu kadarını yapabilirdiniz.

Audi 90 Quattro IMSA GTO Dikkat Çekenler

Bu araç, Audi 80’in beş silindirli ve quattro dört çekişli yüksek donanımlı versiyonuydu. Yarış aracı için tüm monokok tüp uzay kafesle değiştirilmiş, kompozit gövdeyle birlikte geniş omuzlara sahip bir araç ortaya çıkmıştı. Audi quattro E1 S2 ralli otomobilinin 600 HP üreten motoru, 710 HP’ye çıkarıldı. İlk üretim otomobilin sadece aks aralığı ve tavanı aynı kaldı.

Kerbler üzerinden dört çeker sürüşle geçen IMSA GTO, yolcu ‘kapısının’ olduğu yerden çıkan egzozdan ateş çıkarıyordu. KKK turbo beslemeyle, yarış otomobilinden daha çok Star Wars X-Wing’ler gibi bir sese sahipti. Kesinlikle ‘uçlarda’ geziniyordu.

İlk kez 1989’da yola çıkan IMSA GTO, Audi’nin tarihinde kritik bir dönüm noktası oldu. Audi Sport, ralli şampiyonlukları ve Pikes Peak rekorlarıyla quattro’nun başarısını kanıtladı. Ama sonuçlar asfalt üzerinde o kadar iyi değildi.

Audi satışları, ABD’de uzun zamandır devam eden istemsiz hızlanma efsanesi hikayesiyle düşmüştü. Tekrar yukarıya çıkarmak için efsaneyi terse çevirip, ‘istemli’ hızlanma yakalanması planlandı.

İlk hamle 200 quattro oldu. İlk sezonunda kazanmasıyla seride Amerikanlara tehdit olmaya başladı. Audi IMSA binek otomobil yarışlarına geçti. GTO burada Mustang’ler, Corvette’ler ve Nissan 300ZX’lerle yüz yüze geldi.

Stuck o günleri de şöyle anlatıyor; “İlk kez ABD’ye geldiğimizde bu araçla başarılı olabileceğimize kimse inanmadı. Onlara göre küçük motorlu, beş silindirli bir Alman otomobiliydi! V8’lerin biraz daha fazl torku vardı ama beş silindirli motor çok başarılıydı. Daha hafif ve daha kompaktı. Bu sayede gücü hemen elde edebiliyordunuz. Daha hafif motoruyla frenlemeyi daha geç yapabiliyorduk. Bizi düzlüklerde geçiyorlardı, biz de onları frenlemede. Onların tek bir ideal çizgisi vardı fakat biz istediğimiz çizgiyi kullanabiliyorduk!

Audi ilk iki yarışı kaçırdı fakat rakiplerinden daha fazla yarış kazandı. Yedi zaferin beşi, duble zafer şeklindeydi. Sezonu sınıfındaki ikinci olarak tamamladılar.

1990 şampiyonluğu orada duruyordu ama Audi Amerika fişi çekti ve otomobil tutkunları için (buna şu anki Audi tasarım patronu Marc Lichte de dahil) tüm zamanların favori yarış otomobillerinden biri kabul edilen aracı öldürdü!

Kaynak: Car

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version