Önce amiral gemisi A8’i sonrasında da sportif A7’yi yenileyen Audi’nin yeni felsefesini yansıtan son yeniliğiyse A6 oldu.
Beşinci nesliyle tanıtılan otomobili daha yakından tanımak ve barındırdığı ileri teknolojileri keşfetmek için Portekiz’e gittik. Otomobille ilk karşılaşmamızda yeni neslin tasarımında selefinin temel yapısının yorumlandığı dikkatimizi çekiyor. Farklılıklar yok mu? Elbette var. Ancak keskin bir değişimden söz etmek mümkün değil.
Beşinci Perde: Audi A6 50 TDI Quattro
Daha basık hale gelen ön ızgara, genişletilmiş tekerlek yuvaları, yeni LED ışık imzaları ve krom bir şeritle birbirine bağlanan stoplar fark yaratıyor. Bununla birlikte kubbeyi hatırlatan tavan ve C sütunundaki üçüncü yan cam gibi karakteristik özellikler korunmuş.
İç mekana geçildiğindeyse gerçek bir çağ değişimiyle karşılaşıyoruz. İlk kez yeni A8’de gördüğümüz dokunmatik ekranların hakimiyetindeki kokpit, A6’da da kullanılmış. Fiziksel düğmelerin olabildiğince az tutulduğu kokpitteki iki ekrandan üstteki (10,1 inç) multimedya ve araç ayarları gibi özelliklerin kontrol edilmesini sağlarken alttaki (8,6 inç) havalandırma, koltuk ısıtma gibi fonksiyonların kumanda merkezi.
Dokunmatik ekranların sürüş esnasında kullanımı nispeten zor olsa da Audi’nin sesli ve dokunsal geri bildirim sunması kullanımı kolaylaştırıyor. Bu arada ekranların görüntü kalitesi ve menü geçişleri de çok başarılı. Üstelik parlak gün ışığında takip edilmeleri de zor değil.
İç mekanda kullanılan malzemeler ve uygulanan işçilik çok başarılı. Yaşam alanı konusunda da bir darlıktan söz etmek mümkün değil. 4949 mm uzunluğundaki yeni A6, bir önceki nesille karşılaştırıldığında sadece 7 mm uzamış. 2924 mm’lik dingil mesafesindeki artışsa 12 mm. Boyutlardaki bu minimal artışla birlikte arka koltukta seyahat edenlere artık 12 mm daha fazla diz mesafesi sunulduğu iddia ediliyor. Ölçmedik, ancak arka koltukta oturunca bu iddia fazlasıyla inandırıcı geldi.
Audi’nin geliştirdiği son nesil elektronik sürüş yardımcılarıyla donatılan yeni A6’da tüm opsiyonlar tercih edildiğinde otomobilde beş radar sensörü, beş normal kamera, bir kızılötesi kamera, 12 ultrasonik sensör ve bir lazer tarayıcı görev yapıyor.
Otombil üçüncü seviye otonom sürüşe uygun bir altyapıya sahip. Ancak kanun koyucular henüz otonom sürüşün kanuni sorumluluklarının kimde olduğu konusunda fikir birliğinde olmadığı için otomobil kısmi otonom sürüş yeteneğine sahip.
İlk etapta 3,0 lt’lik benzinli ve dizel V6 motorların sunulduğu otomobilde 2,0 lt’lik 4 silindirli üniteler de sonbaharda satışa sunulacak. Kullanma fırsatı bulduğumuz dizel ünite 48 volt elektrik sistemine sahip. Kayışlı alternatör marş motor ve ek lityum-iyon akü sayesinde tüm motorlarda “Mild Hybrid-Yarı Hibrit” özelliği bulunuyor. MHEV (Yarı hibrit elektrikli araç) teknolojisi, aracın motor kapalıyken de ilerlemesine, yüksek geri kazanım gücü ve daha geniş bir dur/kalk fonksiyonu sağlarken müşteriye de 100 kilometrede 0,7 litreye varan yakıt tasarrufu imkanı sunuyor.
Yeni motor çekiş gücü ve performans konusunda 286 HP’lik bir üniteden olabilecek beklentileri rahatlıkla karşılıyor. Sessiz ve titreşimsiz yapısı konforu desteklerken, 8 ileri vitesli tork konventörlü otomatik şanzımanla olan uyumu da başarılı.Standart olarak sunulan 4 tekerlekten çekiş sayesinde güç aktarımı sorunsuz ve sürüş güvenliği de yüksek.
Modelde ilk kez sunulan yönlendirilebilir arka tekerlekler sayesinde çeviklik bir önceki nesille karşılaştırıldığında çok artmış.
Sonuç
Gerçek bir mühendislik otomobili olarak dikkat çeken yeni A6, teknoloji anlamında gerçek bir şov otomobili. Konfor ve güvenlik donanımlarıyla fark yaratan otomobilde kusur bulmak çok zor. Sürüş keyfinde konfor ve sportifliği bir arada sunmasıyla da dikkat çeken yeni A6’nın şimdilik en büyük eksisi küçük hacimli bir motorunun olmaması.
Otohaber
