Hızlı yol otomobili macerasını başlatan model Audi Quattro’ydu. Kevlar kapı, parmağınızın hafif bir hareketiyle salınarak açılıyor. Grup B ralli otomobilinin geniş yan etekleri üzerinden ve takla barının arasından kabine geçiyorsunuz. Sert bir kumaş kaplamaya sahip Recaro tek parça koltuklara sahip. Alçakta oturuyorsunuz, ama co-pilotunkine göre daha yüksektesiniz.

Her şey elinizin altında: Uçak kokpiti tarzı düğmeler, göstergeler, şalterler, hortumlar, Meccano yapboz oyuncaklarının tarzında pedallar, yolcu tarafından geçen öndeki motordan arkadaki radyatörlere gelen soğutma boruları.

Çalıştırma düğmesine basıyorum ve hafif gaz pedalıyla aracı 4000 d/dak’da tutmaya çalışırken, sert debriyajı bırakmaya başladım… Ardından, 80’li yıllarda Walter Röhrl, Michele Mouton, Hannu Mikkola ve Stig Blomqvist’in yarıştığı Audi Quattro S1 E2 ile uzaklaşıyorum. Rüya gibi, kendimi çimdikliyorum.

Quattro’nun ralliyi sonsuza kadar değiştireceğini 1980 Algarve rallisinde Mikkola tahmin etmişti. Yine de arkadan itişli rakiplerinin 30 dakika önünde bitiren Quattro’su puan almak için geçersiz sayılmıştı.

Co-pilot Phil Short, Quattro’nun gelişini şöyle hatırlıyor: “Mk2 Escort’un içinden henüz çıkmıştık. Quattro çok daha fazla güce ve yol tutuşa sahipti. Mikkola, 1981 yılında Monte’de bir Lancia Stratos’u geçince bir şeyler değiştiğini anlamıştık.”

Audi Quattro’nun Başlangıç Tarihi

Quattro’nun başlangıç tarihi, Audi’nin Volkswagen için askeri bir off-road aracı yapmasına dayanıyor. Bu, 1978’de Volkswagen Iltis olarak ortaya çıktı ve ismi Roland Gumpert olan genç bir test mühendisi geliştirme çalışmalarının başındaydı (daha sonra Gumpert Apollo süper otomobilinin arkasındaki isim haline geldi).

https://www.youtube.com/watch?v=pvNAb4gA6bs

Gumperto o günleri şu şekilde anımsıyor: “Bir test sırasında, 30 civarından önden çekişli Audi’miz vardı ama ben, tavanı olmayan off-road aracındaydım. Hava çok soğuktu ve düzlükte onlara yetişmekte zorlanıyordum ancak virajlı bölümlerde dört çeker sayesinde bu çok kolay oluyordu. Patronum Jorg Bensinger’i dört çeker bir binek otomobil yapmamız gerektiği konusunda ikna ettim ve ardından o da kendi patronunu buna ikna etti.”

Audi, Audi 80’e dört çeker sürüş ekledi ve geliştirme başladı. Quattro yol otomobili 1980’de tanıtıldı. Pazarlama konusunda, 1981’den itibaren Audi Sport destek verdi. Amaç, Audi’yi teknolojinin öncüsü yapmaktı.

Her ne kadar vahşilikle eş anlamlı olan Grup B yıllarıyla tanınsa da, ilk Quattro’lar, Grup 4 yönetmeliklerine göre yapılmıştı. Homologasyou elde etmek için 400 üretim otomobili yapılmalıydı.

Audi Quattro’nun Unutulmayan Özellikleri

Yeni bir modelden herhangi bir Audi’den iki kat daha pahalı olan araç (1983’te 17 bin 721 sterlindi), gırtlaktan gelen beş silindirin egzoz sesiyle akılda kalan bir deneyim sunuyordu. 3500 d/dak’tan itibaren içeride de inanılmaz bir patlama oluyordu. Şu anda müzeye ait bir parça gibi görünse de, onun şaşırtıcı gövde burulmalarını, inatçı önden kaymasını ve saygı duyulan çekişini unutmak mümkün değil.

Quattro uzun üretim süreci boyunca 1991’e kadar 11 bin 500 adetlik satışa ulaştı. Son evrim aşaması 1989’da geldi.

Elbette ralli otomobili de evrimleşti: Grup 4’ten daha fazla uzmanlık isteyen Grup B’ye geçiş yapıldı. Titreşim problemleri, arkadan itişli makineler karşısında galibiyete mal olmuştu, fakat 1983’te A1 ve A2 evrimleri gücü 400 HP’ye çıkarmış ve alüminyum motor blokuna geçiş yapmıştı. En baştaki Grup B aaraçlarının, Grup 5 kardeşleriyle yakın bağlantıları vardı ama daha fazla güçlenen Mikkola Pilotlar Şampiyonluğu’nu aldı.

Kaynak: Car

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version