Önce bir konuyu açıklığa kavuşturalım: Günlük kullanım özellikleri ağır basan, kompakt boyutlu ve sportif karaktere sahip bir otomobil arayışında olanlar başka yerlere bakıp ciddi bir para tasarrufu yapabilirler. Ama her kim ki karşılaştırmamıza konuk olan bu iki iddialı coupe’den biriyle ilgileniyorsa, bilin ki dinamizm ve sürüş keyfini maksimumda yaşamak istiyordur. İşte bu yüzden M2 ve 718 Cayman‘ı karşılaştırırken alışıldık değerlendirme şemamızın dışına çıkıp spor otomobil değerlendirmesini benimsedik.
Motor/şanzıman ve sürüş dinamikleri disiplinleri karoser, konfor ve maliyet disiplinlerine göre daha ön planda tutuluyor. Uzun lafın kısası kimin daha iyi bir otomobil olduğunu değil, kimin daha baskın bir spor otomobil olduğunu arıyoruz.
Motor/Şanzıman
Sadece sayılara baktığımızda ilk başta ibre BMW’den yana dönüyor. M2’nin sıralı 6 silindirli motoru çift kanallı turbosunun yardımıyla 370 HP güç ve 465 Nm maksimum tork üretiyor. Tam gaz verildiğinde maksimum tork kısa süreliğine 500 Nm seviyesine kadar çıkıyor.
3,0 lt’lik motor sadece sahip olduğu güçle değil, bu gücü üretim ve sunum biçimiyle de çok etkileyici: Alt devirlerden itibaren istekli biçimde gaz yiyen motor büyük bir tutku ve istekle üst devirlere tırmanıyor. Üstelik bu esnada asla huzursuzluk yaratmıyor. Aksine ortama mutlak bir akıcılık hakim. Gecikmeli tepkiler vermesi bu motora yapılacak en son eleştiriler arasında yer alıyor.
718 GTS’de arka aksın önüne konumlandırılan 2,5 lt’lik 4 silindirli turbo boxer motor, kağıt üzerinde 5 HP daha güçsüz olsa da, otomobili kolayca roketlemeyi başarıyor: Porsche 0-100 km/s hızlanmasında BMW’den yarım saniye hızlıyken 0-200 km/s hızlanmasında fark 1,6 saniyeye çıkıyor. 718 GTS’in değişken türbin geometrili turbosunun 718 S’e göre daha büyük bir sıkıştırıcıya sahip olması sadece maksimum torkun 430 Nm’ye (+10 Nm) yükselmesini sağlamamış, motorun alt devirlerde biraz daha ağırkanlı davranmasına da neden olmuş. Porsche’nin 4 silindirli motoru, iş birliği içinde olduğu ve neredeyse mükemmel bir biçimde çalışan opsiyonel çift kavramalı otomatik şanzımana rağmen rakibi BMW’nin 6 silindirlisinden biraz daha fazla yakıta ihtiyaç duyuyor. Yakıt deposunun 12 litre daha büyük olması Porsche’ye yaklaşık 100 km’lik bir menzil avantajı da sunuyor.
Sürüş Konforu
Uzun yolculuklara daha çok çıkanlar, kullandıkları spor otomobil de olsa konfora sahip olmayı isterler. M2 bu disiplinde daha dengeli bir çalışma karakteri ve uzun süreli kullanımda daha kabul edilebilir seviyedeki gürültü yapısıyla puan alıyor.
Cayman’ın spor egzoz sistemi daha güçlü ancak aynı zamanda da daha baskın bir ses karakterine sahip. BMW M2, klima, multimedya ses sistemi ve yaşam alanı konularında da puan toplamayı sürdürüyor. Prosche iki kişilik bir otomobilken BMW gayet yerli yerinde arka koltukların olduğu gerçek bir 4 kişilik coupe. Porsche’nin opsiyon listesinde yer alan adaptif spor koltukları yanal destek ve konfor arasındaki dengeyi BMW’nin spor koltuklarına göre daha iyi koruyor. Ayrıca otomobilin adaptif süspansiyon sistemi de dalgalı, delikli ve bakımsız yollarda dikkate değer bir darbe emişe sahip. M2 bu konuda daha sert.
Karoser
Yaşam alanı ve değişkenlik böylesine sürüş odaklı otomobillerde önem sırasında en sonlarda olsa da değerlendirme yapmak bir zorunluluk.
Cayman’ın ortadan motor yerleşimi ve daha aykırı bir tasarımı benimsemesi olumsuzlukları da doğal olarak beraberinde getiriyor. BMW 4 kişilik olmasının yanında önden motorlu geleneksel bir altyapıya sahip olması sayesinde 390 litre gibi gayet başarılı bir bagaj hacmi sunabilirken 718’in arkasında sadece 275 litrelik bir hacim var. M2’de arka koltukları opsiyonel olarak üç parça halinde katlamak mümkünken Porsche’nin buna yanıtı ön kaputun altındaki 150 litrelik ek bagaj oluyor.
Günlük kullanımda iki otomobil arasındaki en temel farkın oturma pozisyonu olduğu söylenebilir. BMW’de sürücü asfaltın yaklaşık 45 cm üzerinde otururken Porsche sürücüsünün oturma alanı asfaltta sadece 20 cm daha yüksek. Bu durum iniş binişleri zorlaştırsa da sürücünün otomobile daha fazla entegre olmasına yardımcı oluyor. M2’nin durur halde rakibi kadar dinamik hissettirmemesinde bu normal oturma pozisyonunun da etkisi var.
Sürüş Dinamikleri
Ancak bu kimin umurunda? Bizim işimiz hareketle ve önemli olan sürüş hissi. İstikamet pist. BMW, piste çıkıldığında kesinlikle alışılmış bir kompakt otomobil hissi vermiyor. Tam tersine, sürücüsü hızını arttırdıkça adrenalin ve mutluluk hormonu salgılatıyor. Sport ve Sport+ sürüş modlarında direksiyon sistemi net, çok direkt ve keyifli bir hassasiyetle çalışıyor. Opsiyonel olarak sunulan Semi-Slick (Yarı Slick) lastiklerle donatılan M2, istenen viraj açılarını asfaltı adeta ısırarak yerine getirirken otomobil köşeleri huzursuz bir önden kayma eğilimi göstermeden dönüyor. Tutunma limitlere ulaştığında arka kısım yana doğru hareket etmeye başlarken, ESP kapalıyken sürücünün iyi reflekslere sahip olması gerekiyor. Drift sevenler M2’yi seveceklerdir. 700 HP’lik süperspor otomobiller bile bu konuda daha fazla eğlence sunamıyor.
Porsche 718 Cayman GTS, daha az spektaküler olmanın daha hızlı olmak anlamına geldiğini hem tur hem de slalom zamanında BMW’yi geride bırakarak gösteriyor. Standart spor lastiklerle donatılan Cayman, bu sayede daha kolay bir kullanım sunarken, limitlerini de daha net bir biçimde sürücüsüne belli ediyor. Bununla birlikte otomobil daha yüksek viraj hızlarına da imza atabiliyor.
Sonuç: 800.000 TL’den başlayan bir otomobilin sadece 4 silindire sahip olması Cayman GTS’e yöneltilebilecek prestij eleştirileri arasında yer alıyor. Ancak motorun sunduğu performans, otomobilin sahip olduğu mükemmel yürüyen aksam tarafından keyif veren sürüş dinamiklerine dönüştürülüyor. Hak edilmiş bir galibiyet alan 718 Cayman GTS’in rakibi olan BMW M2 Coupe ise kesinlikle bir kaybeden değil. Otomobilin geleneksel karoser ve motor yerleşimi pragmatik bir yapıyı da beraberinde getirirken fantastik 6 silindirli motor gerçek bir hazine.
Otohaber
