Bundan 3 sene önce, Los Angeles Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkan Beat konseptinin gördüğü ilgi üzerine, yeni Spark konsepte oldukça yakın çizgilerle yola çıktı. Ülkemizde de satılmaya başlanan yeni Spark, 1.0 lt, 1.2 lt LS ve 1.2 lt LT olmak üzere üç farklı seviyede satılıyor. 24.106 TL’den başlayan Spark ailesinin fiyatları 27.700 TL’ye kadar ulaşıyor. Üstelik başlangıç fiyatından itibaren 6 hava yastığı ve ABS gibi güvenlik donanımlarını da standart olarak sunması Spark’ın çekiciliği arttırıyor. 3640 mm uzunluğundaki yeni Spark’ın neredeyse küçük sınıfa yakın bir boyuta sahip olmasının yanında iri tasarlanan ön yüzü onun olduğundan büyükmüş gibi algılanmasını sağlıyor. Krom görünümlü ön panjur ve tavan raylarıyla farklı bir havaya bürünen otomobilde bu aksesuarlar, LS ve LT donanım seviyelerinde sunuluyor. Renk seçenekleriyle tüketiciye oldukça fazla çeşit sunan Spark’ın iç mekanında da karoserin canlılığını yansıtan döşeme ve kaplamalar sunuluyor. 2375 mm’lik dingil mesafesi geniş ve ferah bir kabin için ön ayak oluyor. Ön koltuklarda baş ve diz mesafesi gibi sorunlar yaratmayan otomobilin arka koltuklarında oturanlar da oldukça geniş bir baş mesafesiyle karşılaşıyorlar. Diz mesafesiyse önde oturanların ne kadar cömert olduklarıyla doğrudan alakalı. İç mekanda bolca kullanılan sert plastiğe rağmen kalite hissi başarılı seviyede. Tasarımıyla olduğu kadar işçiliğiyle de iç mekan, beğenimizi kazanıyor. Koltuk minderlerinin dolgularının çok kalın olmaması uzun yolculukları desteklemezken, günlük kullanımda bir sıkıntı yaşatmıyor. Bununla birlikte sürücü ve ön yolcu koltuğunun yan destekleri şehir içi kullanımı için yeterli seviyede. Ancak vites kolunun konumu sürücünün çok rahat edebileceği bir noktada değil. Biraz aşağıda ve sürücünün bacağına çok yakın bir konumda kalıyor.

Genişliğiyle konforu destekleyen Spark’ın iç mekanındaki küçük eşya gözleri ve kontrol tuşlarının tasarımları fonksiyonelliği arttıracak türden. Ön koltukların arasındaki bardaklıklar haricinde kapı içlerinde de şişe gözleri bulunuyor. İç mekanda en çok dikkat çeken noktalardan biri gösterge grubu. Motosikletlerin göstergelerini andıran tasarım ve kompaktlığa sahip olan göstergeler rahat takip edilebiliyor. Hız göstergesinin manuel, devir göstergesinin dijital olması araca niş bir hava kazandırmış. Spark’ın kapı içlerinde ve torpido üzerindeki eşya gözünde de kullanılan gri renkli kaplamalar üst donanım seviyesinde sunuluyor. Direksiyon üzerinden de kontrol edilebilen Radyo-CD-MP3 çaların ses kalitesi başarılı seviyede.

Şehir içinde kullanılmak üzere tasarlanan Spark’tan çok sessiz bir kabin beklememek gerekli. Küçük ve ince lastiklerden yayılan yol gürültüsünü iç mekanda duymak mümkün. Ust devirlerde gezinmeyi seven motor gürültüsü de devir bandının yükselmesiyle birlikte kabinde duyuluyor.

16 supaplı 1.2 lt’lik, üsten çift egzantrikli benzinli motordan tork yönünden de çok fazla bir beklenti içinde olmamak gerekli. 4800 d/d’de ulaşılan 111 Nm’lik maksimum tork, 939 kg’lık boş ağırlığın üstesinden rahatlıkla gelse de yakıt tüketimi ve hızlanma konusunda çok etkileyici değerlere ulaşmak için yeterli değil. 81 HP’lik gücün 6400 d/d’de üretilmesi, Spark’ın üst devirlerde kendini gösterebildiği anlamına geliyor. Performanstan ödün verilip alt devirlerde kullanıldığında yakıt tüketimini daha makul seviyeye çekmek mümkün. 5.1 lt/100 km’lik ortalama fabrika tüketimine sahip olan Spark ile testte 6.5 lt/100 km’lik ortalama tüketim değeri elde ederek sınıfının ortalama tüketim değerlerini sağladığını gördük. Sadece 5 ileri manuel şanzımanla satılan Spark’ta otomatik şanzıman sunulmaması büyük bir eksiklik. Manuel şanzımanın rahat ve belirgin vites geçişleriyle birlikte yumuşak direksiyon ve orta sertlikteki süspansiyon ayarları Spark’ı tam bir konfor aracı yapmaya yetmiyor. Bunun için çok daha iyi bir ses yalıtımı gerekli.

Kaynak: otohaber

Galeri










































Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version