Bu tip karşılaştırmaları gerçekten çok seviyorum. Uzun yolculuklar için plan yapmak, o yolculuğun gerçekleşeceği günü beklemek ve o sabaha uyanmak çocukluğumdan kalan bir alışkanlık. Hepiniz bu duyguyu yaşamışsınızdır. Bizler o dönemin arka koltuk yolcuları olarak bugün gelişen teknoloji ve yeni dünyanın gereksinimlerine uygun şekilde bir otomobil belirleyeceğiz. Tatil planlan yapıyor olabilirsiniz. Aynı zamanda size büyük bir otomobil de gerekiyor olabilir. Eğer tam da böyle bir otomobil satın almak üzereyseniz size karar vermenizde az da olsa yardımcı olacağız. Öncelikle şu konuya bir açıklık getirelim. Bu üç araç da gerçekten büyük. Tam boy MPV de diyebiliriz. Üçü de 7 koltuklu ve üçü de ailelerin rahat etmesi için var. İçlerinden birini zaten siz çok yakından tanıyorsunuz. Citroen Grand C4 Picasso, bu yılın TopGear Ödülleri’nde Yılın Aile Otomobili seçilmişti. Bugün burada bulunan rakiplerine göre belirli avantajları ve dezavantajları var. En başta içlerinde en hafif olanı. 1320 kg’lık ağırlık onu tüysiklet yapıyor. İvmelenmelerde ve performansta hissedilir şekilde ağırlık avantajını kullanıyor. Bu ağırlık avantajı, yeni EMP2, platformundan kaynaklanıyor. PSA grubunun geliştirdiği bu platform aynı zamanda eskisine göre daha sessiz bir kabine sahip olmasını sağlıyor. Fakat 5008’in içine oturduğumda da aynı sessiz yapıyı hissedebiliyorum. Üstelik iç mekan dizaynı konusunda 5008 daha sıcak bir görünüme sahip.

En azından bu tasarımına daha alışkınız. C4 Picasso ise yeni haliyle bir uzay mekiğini anımsatıyor. 5008’in iç mekanına baktığınızda orta üst konsolda bir ekranın yer aldığını görebilirsiniz. Sürücü ve yolcu arası dev bir panelle ayrılıyor. Bu panelin üzerinde de vites topuzu, parmak freni, klima ünitesi yer alıyor. C4 Picasso’da da böyle bir bölüm var ama manuel olarak istenildiğinde bu panel sökülebiliyor. 5008’in koltukları en rahat olanı. Hem Opel Zafira Tourer, hem de Citroen C4 Picasso’dan ön, arka ve 3. sıra koltuk olarak daha rahat. Kafalıkların içinde de sanki kaz tüyü bir yastık var. Arkama yaslanıp otomobil kullanmak en rahat Peugeot 5008’de gerçekleşiyor. Bir sıralama yapmak gerekirse içlerinde en serti Opel, sonra Citroen ve en son da Peugeot geliyor. Opel, iki Fransız rakibine göre farklı bir ülkeden geldiğini kabin içine oturunca belli ediyor. Bu üç araç içinde en otomobilvari olanı Zafira Tourer. İçe bükey direksiyon simidi, klasik görünüme sahip bir ana ünite ekranı, bol butonlu orta konsolu var. Buradaki üç araç içinde tek manuel vitesli olanı da Opel. Farkına vardıysanız Fransızların iç ve dış mekanları daha şatafatlı. Bu yüzden Opel, göze daha derli toplu geliyor. Ayrıca süspansiyonu sert olduğu için buradaki en sportif MPV de Opel Zafira Tourer. Virajlarda daha az esneme ve rijitlik istiyorsanız hiç düşünmeden Opel’i tercih edebilirsiniz. Bir Alman’ın olması gerektiği gibi davranıyor. Ayrıca renk ve dış görünümüyle de buradaki en ilgimi çeken o. Citroen C4 Picasso daha önceden de yazdığım gibi bana Terminatör’ü hatırlatıyor. Ön yüzü çok garip ve kesinlikle iki ihtimaliniz bulunuyor. Ya seviyorsunuz, ya sevmiyorsunuz, Gözünüzün alışma durumu bu otomobil için geçerli değil. 5008 ise buradaki en çekimser tasarıma sahip. İçlerinde en yeni yüz onunki. Özellikle far bölümündeki değişikliklerle daha belirgin bakışlara sahip oldu. Bu smokin değişikliği ona çok şey katacaktır diye düşünüyorum.

Gelelim 2. ve üçüncü koltuklara… İstisnasız her aracın 2. sıra koltukları ileri geri alınabiliyor. Eşya yüklemek istediğinizde de komple yatırılabiliyor. Citroen’in arka koltuğu tek bir hamleyle yatırılabiliyor. Eşya yüklemek de çok basit gözüküyor. Peugeot da en az onun kadar istekli ve tek bir hamleyle arka koltuğu yatıyor. Opel ise iki hamleyle yatırılıyor. Bagajlarına baktığımızda hepsinin 3. sıra koltuğu olduğunu görebilirsiniz. Opel'in bagajındaki bagaj havuzu koltukların olduğunu gizliyor. 5008 ve C4 Picasso’da ise koltuklar gözüküyor. Buradaki en büyük problem 3. sıra koltuklan açınca ortaya çıkıyor. Opel'in bagaj havuzu katlanıyor ama 3. sıra koltukları açınca o havuz parçasını nereye koyacağız? Bu soruyu kendi aramızda sorduktan sonra orta koltuğun arasına koymaya karar veriyoruz. Nihayetinde en arka, 3. sırada da yolculuk yapmalıyız.

Bir MPV alıyorsanız size tavsiyem 3. sıra koltuklarına oturmanız. Burada siz rahatlıkla yolculuk yapabiliyorsanız ailenizde birçok kişi de yapabilir. Elbette fiziki şartlarınız bu konuda farklılık gösterebilir ama Türk erkeklerinin bir çoğu 1.75 ila 1.85 cm aralığında olduğu için kendinizden kıstas alabilirsiniz. 3. sıra koltukları açıyoruz. Teker teker hepsine binmeye çalışıyorum. Burada en konforlu hissettiğim yine Peugeot 5008 oluyor. Arka kapılardan 3. sıra koltuklara uzanıyorum. Citroen’de de herhangi bir zorluk çekmiyorum ama tercih yapacak olursam binmek kadar inmenin de önemli olduğu bir gerçek ve burada 5008 biraz daha iyi hissettiriyor. Burada en sorunlusu Opel Zafira Tourer. Sahip olduğu dizayndan dolayı araca binerken bir nevi Pilates yaptığımı düşünüyorum. Bu hareketin adı sanırım Kedi Duruşu’ydu. Orta koltukları dikey pozisyona getirip önüme 1.95’lik Anıl’ı koyuyorum. Onun önüne de en ön yolcu koltuğuna ekibimizden 1.82’lik Bilal oturuyor. Burada dikkat ettiğimiz şey hangi iç hacmin şişman bir kızın alışveriş sepeti gibi hissettirdiği. 5008, daha fazla alışveriş yapmanıza yardımcı olabilir. Özellikle orta koltuk ayarlandıktan sonra en arka sırada rahatlıkla yolculuk yapabileceğimi görüyorum. Yola çıktığımızda ise sportif ve yumuşak süspansiyon farkını rahatlıkla anlayabiliyorum. Opel, buradaki en güçlü motora, en keyifli süspansiyona sahip olabilir ama sürekli uzun yolculuklar yapıp en arka sırada yolcu taşıyacaksanız size uymayabilir. 

Citroen ise yeni platformu, bol teknolojisi ve her bölümünde sınıfını öyle yada böyle geçen bir başarı grafiğine sahip. Hem süspansiyon sönümlemelerinde, hem yakıt tüketiminde, hem geniş iç hacminde hem de 3. sıra koltuğunda fazlasıyla iddialı. Bu iddiasını da en pahalı fiyatla ispatlıyor. Opel ve 5008, neredeyse aynı fiyatlara sahipler ancak Citroen Grand C4 Picasso, bu iki araçtan da 19 bin TL daha pahalı olmasını gerektirecek ekstra bir donanıma sahip değil. Tamam teknolojik olarak da içlerinde en detaylısı o ama fark bu kadar çok olmamalı. Nihayetinde aynı motor teknolojisini kullanan Peugeot 5008’le arasında 19.200 TL fark var. Citroen’in 360 kamera sistemi, otomatik bagaj sistemi, yokuş kalkış desteği, elektrik destekli direksiyon simidi, çift bölgeli klima, aktif hız sabitleyici, Stop&Start, anahtarsız giriş ve çalıştırma, navigasyon, 7 inç dokunmatik tablet ekran ve cam tavan gibi bir çok detayı bulunuyor. Peugeot’da ise Yokuş kalkış desteği, Head-Up bilgi ekranı (Gösterge panelinin üst-ön bölümünde, hız, navigasyon gibi sürüş bilgilerini gösteren ekran), Cruise Control (Hız sınırlama ve sabitleme sistemi), arka yan cam perdeleri, direksiyon arkasında vites değiştirme kulakçıkları ve Cielo Paketi (Panoramik cam tavan ve elektrikli tavan perdesi) gibi önemli detaylar bulunuyor. Xenon farlar, navigasyon, geri görüş kamerası gibi detaylar ise opsiyonel olarak sunuluyor. 

Opel’e baktığımızda ise teknolojik çok fazla detaylar göremiyoruz ama gerekli olan her şey düşünülmüş. Yokuşta kalkış desteği, Start&Stop sistemi, alçaltılmış spor şasi, Watt’s bağlantılı arka süspansiyon, hıza duyarlı elektro hidrolik direksiyon simidi, Cruise control sistemi, bagaj örtüsü, 17 inç alaşım jantlar, LED stoplar, Grafik bilgi ekranı (GID) ve 6 adet hoparlör Alman markanın otomobilinde yer alan donanımlardan bazıları olarak göze çarpıyor. Ayrıca içlerinde 1.6 lt olup da en performanslı sürüşe sahip olan da Opel. 136 bg’lik yeni motora sahip ve bu motor inanılmaz düşük tüketim değeriyle dikkat çekiyor. Citroen, fabrika verilerinde en düşük tüketim değerine sahip olan otomobil. Ancak bizim gerçek hayatta 100 km’de yakalayabildiğimiz ortalama tüketim değeri 4.5 lt olarak yansıdı. Opel, manuel olmasının verdiği avantajla 4.2 lt ile grubun birincisiydi. Peugeot 5008 ise 4.8 lt ile sonuncu oldu. Sanırım bu rakam, aracın ağırlığından dolayı her defasında ivmelenmesi için bastığımız gaz pedalından kaynaklanıyor. Yine de bu rakamlar ortalama tüketim değerleri ve şehir dışına tatile giderken üç araç da daha düşük tüketim ortalamalarına sahip olacaktır.

Hangisi hoşunuza gitti derseniz dinamik yapısıyla Opel çok iddialı. Evet arka koltuklarını pek fazla kullanmak hoşuma gitmez ama sürüş, süspansiyon ve yoldan alacağım zevk düşünüldüğünde Opel benim birincim. Peugeot 5008 ise buradaki en yeni oyuncu ve donanımlarına rağmen fiyatı son derece iyi. Ayrıca iç mekandaki gözle görülür kalite artışıyla, yeni makyajlı yüzü ona avantaj sağlıyor. Konforlu yapıda bir araç tercih edeceksem iki araç; Grand C4 Picasso ve Peugeot 5008 finale kalabilir. Burada karar vermek çok zor çünkü ikisi de teknik anlamda birbirinden belirli özellikleriyle üstünler. Eğer dopdolu bir araç istiyorsam burada Citroen ön plana çıkıyor. Bu kadar param davarsa neden olmasın? Nihayetinde hissiyat olarak Citroen’in iç mekanı, diğer ikisinden daha kaliteli duruyor. Ancak tüm özellikleriyle, tüm sıra koltuklarına oturduğumda rahat ettiğim tek bir otomobil oldu. O da Yeni Peugeot 5008. Head up display ekranı, gözümü yoldan ayırmamamı sağladığı için onunla güvenli yolculuk yaptığımı da düşünüyorum. Üstelik fiyat olarak da avantajlı ve bir gün bu araca sığacak kadar kalabalık bir aile olmayı düşünürsem tercih listeme en tepeden girebilir. Ben şimdilik iki kişilik otomobillere de ilgi duyabilirim. Bu yüzden tatilimde bir motosiklet kiralamayı düşünüyorum. Sahi… Peugeot’nun scooterları da vardı değil mi?

Kaynak: Top Gear

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version