DS efsanesinin son halkası DS5, adeta metalden oyulmuş gibi sağlam duruyor. Fransız üreticinin en lüks modeli olup, amiral gemisi olarak adlandırılan DS5’in sıradışı tasarımı tüm bakışları üzerine topluyor.

Otomobilin karoseri kadar içinin de sıradışı olmasını isteyen tasarımcılar bunu başarmışlar. Nasıl, DS5’in karoserine dakikalarca bakıp da ne gibi tasarım hamleleri yapıldığı inceleniyorsa, aracın iç mekanı için de dakikalar kolayca akıp geçiyor.

Öncelikle sürücü koltuğuna oturalım. Oldukça iri bir direksiyon simidinin bizi karşıladığını belirtmeliyiz. Elimizi ön konsolda gezdirmeye başladığımızda kullanılan malzemelerin kalitesinin premium sınıftakilerle rahatlıkla rekabet edebilecek düzeyde olduğunu gördük. İşçilik incelemesi yaptığımızda, ne parçaların birleşmesinde ne de kullanılan malzemenin üzerinde çapak gibi bir olumsuzluğa rastlamadık. Kontrol tuşlarının yerleşiminde ise ergonomiden çok görselliğe önem verilmiş ve tuşlar yeteri kadar iri tasarlanmış. Ama dağınık yerleşim ve tuş fazlalığı kafa karıştırıyor. Üstelik kontrol butonlarının sadece ön konsol, orta konsol ve direksiyon üzerinde yer alması yetmemiş, tavan da tuşlar için zemin olarak tasarlanmış! Citroen’de ilk kez gördüğümüz renkli Head-Up Display’in açısı ve ışık ayarlarının da tavandan yapılması sağlanmış. Tabi sürüş sırasında dikkati dağıtacak çok fazla tuşun olması kafa karıştırıyor. Bununla birlikte tam üç adet tavan perdesi bulunan otomobilde bunların da kontrolleri aynı yere konumlandırılmış. Hız göstergesi, navigasyon bilgisi ve cruise control yönlendirmeleri Head-Up Display’e yansıtılarak sürüş güvenliği arttırılmış.

Ön koltukların geniş yapısı konforlu sürüş özelliklerini destekliyor. Ön koltuklarda dikkat çeken bir diğer detay da güvenlik için boyun desteği sunabilen, boks eldiveni biçimli kafalıklar.

DS4’ün aksine arka camları açılabilen DS5’te yine orijinal bir fikir kullanılarak cam açma butonları, orta konsolun arkasına konumlandırılmış. Havalandırma kanalı altındaki bu tuşlar hiç de pratik değil. Ön ve arka camların ön koltuklardaki kontrolleri de yine orta konsola konumlandırılmış.

Arka koltuklar da ön koltuklar kadar ferah demek isterdik ama arkaya doğru alçalan tavan çizgisi buna müsaade etmiyor. Dar cam yüzeyleri de göz önünde bulundurduğunuzda iç mekanın çok ferah olduğunu söyleyemiyoruz. Bu noktada akla ilk gelen soru da görüş açıları hakkında oluyor. Görüş açılarının da kısıtlı olduğu kısa sürede fark ediliyor. Arka koltuklardan küçük bir gözle bagaja ulaşmak mümkün. Bu göz “kayak taşıma gözü” olarak adlandırılıyor. 468 litrelik bagaj hacminin hiç de fena bir rakam olmadığını söyleyebiliriz. Citroen DS5’in genel rakipleri arasında gördüğü BMW X1’in 420 litrelik hacmine göre cömert bile sayılabilir! Bagaj kapağının da geniş açılma biçimi sayesinde iri eşyaları yüklemek mümkün.

Kabinde kullanılan malzemelerin kalitesi ve konfor odaklı olmasına önem gösteren üreticinin ses yalıtımını unutması beklenemezdi. Anahtarsız çalıştırılan motora hayat verip yola çıktığımızda, sessiz bir sürüş tecrübesi yaşamamızda başarılı ses yalıtımı etkili oluyor. Aracın direksiyon sisteminin de sportiflikten çok konfor odaklı olması sürücüye, özellikle manevralarda konfor sunuyor. Direksiyon yolda ilerlerken etkileyici olmasa da yeterli netlik sunarak güven hissini koruyor. Bununla birlikte yumuşak süspansiyon sistemi de konforlu ayarlara sahip. Yolda salına salına ilerlerken, bozuk zeminin kabin içerisine olumsuz sesler yansıtmasının da önüne geçilmiş. Yüksek hızda seyredilirken aracın oturaklı bir sürüş izlenimi yaşatması güven veriyor.

Konforlu sürüş özellikleri DS5’in genel karakterini oluşturuyor. Test aracımız buna uygun bir motor seçeneğine sahipti. 1.6 lt’lik e-HDi motor, 112 HP’lik gücüyle konforunuzu olumsuz etkileyecek güç patlamaları yaşatamıyor. Gayet soğukkanlı bir şekilde devirlenen ünitenin bu sakinliği sayesinde 6.0 lt/100 km’lik ortalama test tüketimine ulaşabildik. 1420 kg’lik boş ağırlık ve 6 kademeli otomatik şanzımanla birlikteliği düşünüldüğünde bu tüketimi başarılı olarak adlandırabiliriz. Artık sadece moda olmaktan öte olarak, verimliliğiyle göz dolduran çift debriyajlı şanzıman teknolojisi yerine manuel şanzımanı otomatikleştirip sunmayı tercih eden Citroen, hızlanma performansı yerine yakıt tüketimini arttırmadan konfor sunma peşinde olduğunu hissettiriyor. Otomatikmanuel olarak da kullanıma izin veriyor olması. Vites değiştirirken gaz pedalından ayağınızı kaldırdığınızda sarsıntısız hızlanma sağlayabilirsiniz.

Hızlanma konusunda 13.85 saniyelik 0-100 km/s’lik test verisinin etkileyici olmadığı görülüyor. Benzer motor ve şanzımana sahip akrabalarının da (DS4 1.6 e-HDi’da 0-100 km/s hızlanma 13.99 saniye) benzer hızlanma verileri sunması, bu durumu “normal” kılıyor.

Kaynak : Otohaber 2013

 

Galeri
























































Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version