Dacia Duster uzun süredir tüketicilerin yakın takibi altındaki bir model. Onun bu kadar merak edilen bir araç olmasının sebebi 29.990 TL’lik başlangıç fiyatı. Bir de 4 tekerlekten çekiş sistemi sunuluyor olması Duster’ın kullanıcı kitlesini daha da arttırıyor. 4 tekerlekten çekişli 1.6 lt 105 HP’lik Duster’ın 36.300 TL’lik başlangıç fiyatı cazip. Aracın tasarımında şişkin çamurluklar ve yüksek motor kaputu tercih edilmesi SUV imajını güçlendiriyor. Aracın içerisine geçildiğinde de arazi araçlarına yakışır bir sadelik göze çarpıyor. Ama Laureate donanımlı test aracımızın deri döşemeleri ve kahverengi ön konsol kaplamaları şehre de oldukça yakışıyor. Duster’ın içerisine geçtiğimizde, oldukça geniş bir ürün yelpazesi sunan aracın fark yarattığı noktalar gözümüze çarpıyor. Duster’ın gösterge grubuna baktığınızda daha kontağı çevirmeden hangi motorla donatıldığını anlamak mümkün. 1.5 dCi turbo dizel motorlu Duster’ın devir göstergesi 5500 d/d’de “redline”ı gösterirken, 1.6 105 HP’lik benzinli motor 6500 d/d’de “redline”ı gösteriyor. Her iki motor seçeneği de 5 ileri manuel şanzımanla geliyor. Peki 4×4’ü ayırt etmek için devir göstergesine bakmak işe yarıyor mu? Devir göstergesi sadece motor seçeneğini size anlatıyor. Eğer ön konsoldaki dairesel kumandayı fark etmediyseniz, çekiş sistemini anlamak için vites topuzunun üstündeki rakamlara bakmanız gerekiyor. 6 ileri vitesi gördüğünüzde bu araç 4 tekerlekten çekişli bir Duster’dır. 4 tekerlekten çekiş sistemini Nissan Qashqai’den alan Duster’ın arka aksı 4×2’den faklı olarak H tipi dingil yerine Mc Pherson çoklu salıncak olarak tasarlanmış. Bu sayede daha oturaklı bir sürüş hissi elde edilmiş. Üstelik engebeli arazide ise arka tekerleklerin yere daha fazla temas etmesi sağlanmış. Arka tekerleklerin de ön tekerleklere yardım etmesini isterseniz ön konsoldaki dairesel kumandayı kullanmanız gerekiyor. Bu kumanda üzerinde 2WD, Auto, Lock kademeleri bulunuyor. “2WD” seçildiğinde Duster yakıt ekonomisi için sadece önden çekişli olarak ilerliyor. “Auto” fonksiyonu ise zorlu yol koşullarında çekiş sisteminin yönetimini Duster’a bırakmanız anlamına geliyor. Bunu daha çok, bol virajlı bir rotada ya da hava şartları lastiklerin tutunma yeteneğini zorladığı anlarda tercih etmek en mantıklısı olacaktır.
Gelelim “Lock” fonksiyonuna. Motor gücünü ön ve arka tekerlekler arasında eşit olarak dağıtan “Lock” fonksiyonu 4 tekerlekten sürekli olarak çekiş sağlıyor. Asfalt üzerindeki hızlanma testlerimizde çok çarpıcı değerler sunamayan Duster 1.6 4×4, hafif arazi şartlarında motor gücünün ve aracın yüksekliğinin de elverdiği ölçüde rahatça ilerleyebiliyor. 1250 kg’lık boş ağırlığı da aracın 105 HP’lik güç ve 148 Nm’lik torkuyla birlikte tatminkar olabiliyor. Kendimizi, yoğun çamurun zemini kapladığı bir parkura atmadan önce 4 tekerlekten çekiş sistemini Lock pozisyonuna getirdik. Camlarımızı da kapattık ki içeriye çamur dolmasın! Klima ve müzik sistemi gibi enerji harcayan lükslerden de kısa süreliğine vazgeçtik. Şimdi çamurun ortasına atılmaya hazırız. Arazi şartlarında gücü kaybetmemek adına ESP’yi kapatmanızı da önerecektik ama ESP sadece turbo dizel motorla birlikte opsiyonel olarak alınabiliyor. Önce biraz daha sert gözüken yüzeyden geçiyoruz. Duster sanki asfaltta gibi ilerleyebiliyor. Şimdi zorluğu bir kademe daha arttırarak hem gevşek hem de ıslak bir zemine giriyoruz. Duster’ın buradan da geçebilmesiyle durup aracı tekrar hareket ettirmeye karar veriyoruz. Dur-kalk sırasında şartlar biraz daha zorlaşacak. 4 tekerlekten çekiş sistemi biraz zorlansa da görevini yine başarıyla yerine getiriyor. Her koşulda yola devam edebiliyoruz.
Kaynak: Otohaber 2013
Galeri
