Ford’un küçük SUV modeli Ford EcoSport yenilendi. Her ne kadar adı SUV olarak geçse de aslında bu tip araçlar markaların arayış içindeki pazarlama stratejilerinin ürünü. Yani arazi veya macera aracı demek doğru olmaz.
Elbette müşterilerden aldıkları geri dönüşlerin de etkisiyle oluşmuş bir nevi “mutant” sınıf benzetmesi yapabiliriz. Ford EcoSport şehir kullanımına yönelik bilhassa kadın sürücülere iyi bir alternatif olarak görülebilir. Özellikle güvenlik duygusunu pekiştiren yüksekliği küçük sınıf otomobil özellikleriyle birleştirmesiyle asıl maharetini ortaya koyuyor.
Markanın resmi olarak sınıfa dair tanımlaması da şöyle: “SUV’ların sağlamlığını ve işlevselliğini, kentli araçların pratikliğiyle buluşturuyor.”
EcoSport 2014 yılında Avrupa’da pazara sunulmasından bu yana, 166 bin adetten fazla sattı.
Ford EcoSport yeni tasarımıyla eski hatlarına yakın ancak daha da modern ve Ford’un yeni dönem tasarım diline iyice ayak uydurmuş. Geliştirilmiş dinamik, güçlü dış tasarımıyla dikkat çekiyor. Yeni model, 12 renk seçeneğinin yanı sıra daha da fazla kişiselleştirme seçeneği sunuyor. Bunlardan biri olan kontrast renk seçeneği ile tavan ve arka spoylerden başlayıp yan aynalara kadar olan bölgenin rengi farklılaştırılarak şık bir görünüm yakalanıyor.
Ford EcoSport İç Tasarımı
Yine Ford geleneğine yakın ama daha modern ve az düğmeli sade yeni iç tasarım var. Ortada bulunan 8 inçlik dokunmatik ekran, ısıtmalı direksiyon ve ayarlanabilir bagaj bölmesi dahil bol saklama alanlarıyla başarılı detaylara sahip.
Analog gösterge tablosu yine klasik Ford çizgilerinde: Kolay okunuyor ve bilgilere rahatlıkla ulaşılabiliyor. Oturma pozisyonu otomobilin yüksekliği ve Ford’un bu konulardaki genel başarısıyla birleşince gerçekten ideal bir duruma gelmiş. Görüş açıları oldukça iyi. Malzeme kalitesi ne beklediğinizle doğru orantılı. Ama bu sınıf bir araç için bence oldukça yeterli. İşçilik ve detaylar da son derece tatmin edici.
İç mekan otomobilin dışarıdan gözüktüğü kadar geniş değil elbette ama ön koltuklarda gayet rahat oturma alanı bulabiliyorsunuz. Otomobilde donanım seçeneklerine göre farklı konfor detayları var. İç mekan için sunulan akıllı saklama çözümlerinden biri olan bagaj alanı kaplaması, gizli depolama sağlamak için yükseltilebiliyor ya da bagaj kapasitesini 334 litreye çıkarmak üzere alçaltılabiliyor. Bagaj kaplamasında kullanılan bal peteği konstrüksiyon, her gram için çelikten daha güçlü hale getirilirken 300 kg’dan fazla ağırlığı destekleyebiliyor.
Bu arada yeri gelmişken belirtelim EcoSport’un en karakteristik özelliği yana doğru açılan bagaj kapağı. Bu, kullanışlılık anlamında dezavantaj yaratabilir.
Otomobil, Mart ayı itibarıyla ülkemizde satışa sunulacak. Önden çekişli, 6 ileri vitesli manuel şanzımanlı, 1,5 lt 125 HP EcoBlue dizel model, dört tekerlekten çekiş sistemiyle yıl ortasından itibaren piyasaya sürülecek ve daha düşük CO2 ile daha düşük yakıt tüketimi sağlayacak. Seçenekler arasında Ford’un 1,0 lt EcoBoost benzinli motorunun 140 HP ve 125 HP versiyonları yer alıyor. 2108 yılı ortasından itibaren 6 ileri vitesli manuel şanzımanlı 1,0 lt 100 HP EcoBoost motor da sunulacak.
Ford EcoSport Yol Tutuş Özellikleri
Yol tutuş açısından EcoSport yine Ford karakteristiğini ortaya koyabiliyor. Yüksek yapısına rağmen haşarı bir küçük sınıf gibi şasi dinamiklerine sahip. Ardışık gelen virajlarda ağırlık transferlerini çokça yapsanız bile araç iyi bir yol tutuş ortaya koyabiliyor. Direksiyon hissi de oldukça sportif.
Şehir içi sürüşlerde gözlemlediğimiz kadarıyla gerek süspansiyon odaklı iç mekan konforunda gerekse de ses açısından pek sorun yoktu.
Sonuç: Küçük SUV’lar artık otomotivin lokomotif sınıfları arasında yer alıyor. Ford da bu sınıfa Türkiye’de biraz gecikmeli olsa da iddialı bir giriş yapıyor. EcoSport sürüş dinamikleri ve donanımı dışında 4 tekerlekten çekişli bir alternatif sunmasıyla da sınıfında fark yaratacak modellerden biri.
Otohaber
