Bundan yaklaşık iki yıl kadar önce, yeni Suzuki Jimny‘nin ilk kamuflajlı görüntüleriyle karşılaştırdığımızda, bir hayli şaşırmıştık. Otomobilin üzerindeki siyah-beyaz, hipnotize edici kaplama karşımızda küçültülmüş bir Mercedes G Serisi olacağının ipuçlarını vermişti.

İnşaat mühendisliğinde bir mekanın sınırlarının belirlenmesinde dik açılı duvarlar tercih edilir. Jimny’nin tasarım ekibinde de muhtemelen inşaat mühendisliğine meraklı kalemler çoğunlukta olmalı. Küçük Japon arazi aracının kült karakterinde bu felsefe belirleyici.

Yeni Suzuki Jimny Gerçek Bir Karakter Oyuncusu!

Bir önceki cümlede SUV yerine özellikle arazi aracı yazdık. Zira bu otomobil bir SUV değil, halis muhlis bir arazi aracı…

Merdiven tipi şasi ve sabit akslar bunun önemli birer işareti. Suzuki’nin yürüyen aksam ekibi, yeni Jimny’i geliştirirken daha akıcı bir süspansiyon karakteri sunmasına özel bir çaba göstermiş. Ve sonuç olarak da ortaya asfalt üzerinde selefi kadar çalkalanmayan bir otomobil çıkmış.

Bir önceki nesille karşılaştırıldığında 14 cm kısalan yeni Jimny’nin son noktası pratikte arka tekerlekler. Bunun sonucunda 48 derecelik muazzam bir uzaklaşma açısı elde edilmiş. Bu arada 36 derecelik yaklaşma açısı, 27 derecelik karın açısı ve 205 mm’lik taban yüksekliği de çok ama çok etkileyici.

Otomobilin fiziksel özelliklerinin sonucunda ağılık merkezi bir hayli yüksekte olduğu için virajlarda uyuşuk ve sallantılı bir sürüş karakteri ortaya çıkıyor. Kritik durumlar oluşmadan aceleci bir biçimde devreye giren ESP asfalt üzerinde güven veriyor. Buna karşın fren performansı tedirgin edici. Yüksek ağırlık merkezi ve kısa dingil mesafesi arazi tipi lastiklerle bir araya gelince kabul edilemez fren mesafesi ortaya çıkıyor: 100 km/s: 45,6 m (soğuk) ve 46,3 m (sıcak). Bu “küçük” detay bir kenara bırakılırsa yeni Jimny’nin güvenlik anlamında çok yol kat ettiğini söylemeliyiz.

Şerit istem dışı terk edildiğinde sürücüsünü uyaran küçük Suzuki’de çarpışma tehlikesi oluştuğunda otomatik frenleyen otonom fren sistemi, yorgunluk uyarısı ve trafik işareti tanıma sistemi de standart olarak sunuluyor.

Jimny adını ilk kez duyup otomobilin sadece boyutlarına bakarak trendi yakalayan bir şehir SUV’u ile karşı karşıya olduğunu düşünenler fena halde yanılıyorlar. Geçmişten gelen süspansiyon konforu dışında otomobilin hafif, hissiz ve çok endirekt çalışan elektrik destekli direksiyonu da eski arazi araçlarını hatırlatıyor. Direksiyonun bu karakteri dinamizm beklentisinde olanlar için elbette hayal kırıklığı yaratacaktır. Ancak asfalttan çıkıp gerçek araziyle buluşulduğunda bu yapı harika bir manevra kabiliyeti sağlıyor.

Bununla birlikte şehir kullanımında park ederken direksiyonu çok çevirmek gerekiyor ve otomobilin düz gidiş karakteri de mükemmel değil. 3,65 metre uzunluğundaki Jimny’nin sürücüsüne sunduğu görüş açısı harika.

Suzuki Jimny’nin Bagaj Hacmi ve Oturma Konforu Nasıl?

Ruhsatında 4 kişilik bir otomobil olduğu yazan Suzuki Jimny’nin teorik bagaj hacmi 85 litre. Evet, yanlış okumadınız, arka koltuklar dik konumdayken otomobilde sadece 85 litrelik bir bagaj var. Arka koltuklar katlandığındaysa ortaya 830 litrelik cömert bir hacim çıkıyor. Özetlemek gerekirse: Suzuki Jimny’i 4 kişilik olarak kullanacaksanız bagajınız yok hükmündeyken, 2 kişilik kullanımdaysa hacim çok cömert. Otomobilin römork çekme kapasitesiyse maksimum 1300 kg. Arka koltukları kullanmak gerektiğinde biraz sıkıntılı bir geçiş faslından sonra şaşırtıcı derecede cömert diz ve baş mesafesiyle karşılaşılıyor. Bununla birlikte arka koltukların oturma minderlerinin alçak olması bacakların dizden kırılması gerektiriyor ve arka aksın üzerinde oturulduğu için buradan gelen vuruntu yoğun biçimde hissediliyor. Öndeki konfor seviyesiyse her ne kadar kapılara çok yakın oturulsa da daha iyi.

Suzuki Jimny Motor Özellikleri

Biraz pürüzlü ve uzun vites yollu 5 ileri vitesli manuel şanzıman ve sadece yükseklik ayarı bulunan direksiyon dışında kullanımda bir zorluk göze çarpmıyor. Kendinden emin ve coşkulu bir biçimde çalışan 102 HP gücündeki 1,5 lt’lik motor, günlük kullanımda gerekli atikliği sunuyor. Bunun için de ne turbo desteğine ne de direkt enjeksiyona ihtiyaç duyuyor. Gaz pedalına canlı tepkiler veren motor gerçekten kıpır kıpır bir ünite. Bunun için de bir hayli kısa dişli oranlarına ihtiyaç duyulmuş. Sonuç olarak mesafesi 145 km/s’de kesilen bir otomobil çıkmış. Suzuki Jimny’nin 7,9 lt/100 km’lik ortalama yakıt tüketimi kesinlikle kabuş edilebilir bir değer.

Jimny’nin yıldızı doğal olarak asfalt dışında parlıyor. Ayrılabilir 4×4 sistemi ve arazi takviyesi otomobilin harika karoser ölçüleriyle birleşince tekerlekli bir kara taşıtının geçebileceği neredeyse tüm engeller geride bırakılabiliyor.

Sonuç

Kalbini yeni sempatik Suzuki Jimny’e kaptıranları çok iyi anlıyoruz. Bir önceki nesil, 20 yıllık mazisinde kendisine sadık ve modeli kusurlarıyla olduğu gibi kabul eden bir hayran kitlesi oluşturmayı başarmıştı. Yeni nesil işte tam da bu kitle için yollarda: SUV trendini takip etmeyen, kendi yolunda giden, gerçek bir arazi ustası.

Modern donanımıyla dikkati çeken yeni Jimny, tercih edilen karakterin doğası gereği asfalt üzerinde kısıtlı konfor ve sallantılı bir sürüş karakterin sahip.

Artıları: Gerçek bir arazi aracı, küçük, kıvrak, yüksek romörk kapasitesi, canlı motor, donanım, kült karakter.

Eksileri: Asfalt üzerindeki konfor ve sürüş dinamikleri, uzun fren mesafesi, küçük bagaj.

Otohaber

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version