Goodyear’ın Lüksemburg’da bulunan inovasyon merkezini ziyaret ederek, markanın teknolojide ulaştığı son noktayı yakından görme fırsatı bulduk. Etkinliğin ikinci gününde ise karayolu ile Düsseldorf’a geçerek, burada bulunan Land Rover Experience Center’da bizi bekleyen Land Rover modellerini Goodyear’ın SUV lastikleriyle birlikte offroad koşullarında test ettik. (Goodyear Wrangler All-Terrain Adventure).
İlk olarak size Lüksemburg’taki sistemden bahsetmek istiyorum. Colmar-Berg’de bulunan bu devasa yerleşke birçok tesise ev sahipliği yapıyor. Ar-Ge merkezinin yanı sıra lastik üretimi ve test pistlerini de içinde barındıran mekan, Goodyear’ın Avrupa’daki önemli lokasyonlarından biri konumunda.
Tesise girişte aldığımız kısa bir brief’ten sonra farklı gruplara ayrılarak belirlenen atölyeleri keşfetmeye başlıyoruz. İlk durağımız fiziksel laboratuvar, burada çeşitli çelik parçalar, farklı örgüde endüstriyel ipler ve kauçuğun birleşimiyle lastiğin nasıl daha mukavemetli hale getirilebileceği üzerinde çalışılıyor. Buradan sonraki ikinci laboratuvar ise materyallerin geliştirildiği merkez oluyor. Materyal laboratuvarında, lastik hamurunun sıfırdan nasıl meydana geldiği gösteriliyor. Farklı kimyasal tozlar ve ham maddelerin karıştırılmasıyla kauçuk malzeme ortaya çıkarılarak, lastik üretimi için ilk ve en önemli aşama tamamlanmış oluyor.
Üçüncü durağımız ise inovasyon merkezi içerisindeki önemli noktalardan biri olan tasarım stüdyosu. Burada mühendisler ile koordineli olarak çalışan tasarımcılar bulunuyor. Görevleri; istenen otomobil ve uygun kullanım tarzı için doğru lastik deseni üzerinde çalışmalar yapmak. Bu sayede, yapılan farklı yanak ve sırt tasarımları üzerinde testler sonucunda doğru desen bulunarak üretime geçilmesi sağlanıyor. Stüdyoda sergilenen lastiklerden gördüğümüz üzere tasarımcıların bir diğer görevi de, dünyaca ünlü otomobil fuarlarında sergilenen konsept otomobillerin konsept lastiklerini tasarlamak.
Ar-Ge merkezinde uğradığımız son bölüm ise, lastik test laboratuvarı oluyor. Bu bölümde artık üretilmiş ve piyasaya çıkmaya hazır olan lastikler çeşitli senaryolar üzerinde test ediliyor. Lastiğin ses verisi, dayanıklılığı ve yakıt tüketimine olan etkisi gibi değişkenler üzerinde çalışmalar yapılıyor. Otomobil ve SUV lastikleri farklı durumlar simüle edilerek test ediliyor.
Bir lastiğin sıfırdan son ana kadar nasıl geldiğini ve ne şekilde testlere tabi tutulduğunu gördükten sonra etkinliğin ikinci günü için karayolu ile Lüksemburg’dan Düsseldorf’a hareket ediyoruz. Çünkü Goodyear’ın en yeni lastiği Wrangler A-T Adventure’ı Düsseldorf yakınlarındaki Wülfrath kasabasında bulunan Land Rover Experience Center2da deneyimleme imkanı bulacağız.
Discovery Sport, Range Rover Sport ve Discovery gibi modeller burada, Goodyear’ın farklı SUV lastikleriyle donatılmış olarak bizleri bekliyor. Land Rover’ın buradaki offroad sürüş merkezi tepe inişi, su geçişi, yanal eğim ve daha birçok farklı durumu tecrübe etmenize olanak sağlıyor. Offroad sürüşünde Goodyear’ın SUV lastikleri olan Wrangler AT Adventure, Wrangler DuraTrac ve Eagle F1 Asymmetric SUV’yi farklı zemin koşullarında kullanacağız.
Goodyear Wrangler All-Terrain Adventure Modeli
İlk olarak Discovery Sport üzerinde yeni piyasaya sürülen Goodyear Wrangler All-Terrain Adventure modelini kullanıyoruz.
Eğimli ve kaygan arazi parkurunda Discovery Sport ve A-T Adventure’ın yanak ve taban kısmı, kesiklere ve patlamalara karşı daha mukavemetli olacak şekilde tasarlanmış. Goodyear mühendisleri bu lastiğin tasarımında ultra güçlü Kevlar kaplama kullanarak güvenli bir sürüş sağlamayı hedefliyorlar. Bu özellik, lastiğin yanak kısmındaki olası kesilme ve delinmelere karşı direnç gösteren Durawall teknolojisi ile pekiştirilmiş. Bu lastik ayrıca, taban tasarımından ötürü üzerinde çamur birikimini önleyerek arazide daha iyi tutunma sağlıyor. Bu aynı zamanda fren mesafesine de olumlu bir katkı sağlıyor.
Günün ikinci otomobili ise, arazideki performansı ile ünlü Discovery oluyor. Üzerinde bizi bekleyen lastik ise Wrangler DuraTack. Yerden yükseltilebilen yapısı ile arazide boyundan çok daha büyük işler yapabilen Discovery ile en eğlenceli parkura giriyoruz. Adeta balçık gibi çamurlu zeminden patinaja bile düşmeden çıkan otomobil, sert ve keskin kayaların olduğu parkurdan da zeminle herhangi bir temas gerçekleştirmeden çıkmayı başarıyor. Arazide doğru lastik ve doğru otomobil kombinasyonunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Kısa bir kahve molasının ardından ise günün son otomobili olan Range Rover Sport ile bir araya geliyoruz. Üzerinde Eagle F1 Asymmetric SUV lastiği ile önceki engel parkurlarından farklı olarak bu kez düz ancak stabilize olarak tabir edebileceğimiz bir zeminde ilerliyoruz. Son testi de tamamladıktan sonra lastik üretiminde ar-ge’nin ve otomobi-lastik kombinasyonunun ne kadar önemli olduğunu öğrenmenin mutluluğuyla, bizi İstanbul’a götürecek uçağımız için Düsseldorf hava alanının yolunu tutuyoruz.
Kaynak: Evo
