Honda’nın en son vahşisi Honda Civic Type R, Türkiye’de 260.000 TL’den satılmaya başlandı. Selefine göre epey yol aldığı söylenen otomobilin tasarımı bile gelişimi net şekilde dışa vuruyor.

Tasarımında Honda’nın motorsporlarında edindiği tecrübelerden yararlanılmış. Detaylara baktığımızda, arka tampon altında ve tavandaki difüzörleri, devasa bagaj kapağı spoyleri ve ortaya konumlandırılan üçlü egzoz çıkışının Type R’ın arkasından bakacakları bile heyecanlandırdığını görüyoruz. Önde motor kaputu üstündeki hava girişi, hava filtresine taze hava sağlıyor. Tampon köşelerindeki hava girişleri saldırgan bir tasarım kadar frenlerin soğutulması ve daha iyi bir aerodinami için tasarlanmış.

Dışarıda heyecan uyandıran detaylar kabin içerisinde de sürüyor. Type R için özel geliştirilen ön koltukların vücut destekleri çok iyi. Kırmızı detaylar kabin içerisinin de agresif olmasını sağlamış. Konsolun sadelikten uzak çizgileri iç mekanda hareketli tasarım sevenleri memnun edecektir.

Honda Civic Type R Sürüş Modları

Type R’ın uluslararası basın lansmanında, hız sınırının olmadığı Alman otoyolunda ve DTM yarışlarının yapıldığı Lausitzring’de direksiyonu başına geçmiştik. Type R ile bu sefer İstanbul Park’ta buluştuk. İstanbul Park’taki pist turlarında yeni Type R ile geliştirilen sürüş modlarını tekrar tecrübe ettik.

İlk turumuz yarattığı farkı görmek adına Comfort modu ile tamamlandı. Bir önceki Type R’ın günlük kullanım için çok yorucu olması, yeni Comfort modu ile telafi edilmiş gibi görünüyor. Çünkü bu seçenek Type R’ın pist için fazla yumuşak olmasına yol açıyor. Selefi ise her an bir pist otomobilindeymiş gibi hissettiriyordu.

Comfort modunda direksiyon ve süspansiyon epey yumuşak hale geliyor. Gaz emirleri daha sakin sevap buluyor. Pist için kötü bir tercih olan bu mod şehir içinde büyük fark yaratacaktır. Arka süspansiyon, selefinin torsiyon sisteminden farklı olarak çok kollu tercih edilmesi konfor ve dinamizmde fark yaratıyor.

Spor Modundaki Dinamiklik Dikkat Çekici

Bir sonraki turda seçtiğimiz spor modunda ise Type R kendisinden beklenildiği gibi daha dinamik bir hale bürünüyor. Selefinde de bulunan +R sürüş modunda ise Type R ve İstanbul Park’ın birbirine çok yakıştığını görüyoruz. Otomobil tamamen farklı bir karaktere bürünüyor. Direksiyon pist için uygun sertlikte. Sürücünün isteklerine harfiyen uyan direksiyon ile virajları aşmak büyük bir keyif.

Süspansiyon sisteminin de en sert ayarlarda olması ağırlık transferlerinde karoserin dengesini korumasını sağlıyor. Otomobil çok güven veriyor. Pedallar sürücüyü yormayacak yumuşaklıkta. Ani hızlanma ve yavaşlama istekleri tereddütsüz yanıt buluyor. Öncen çekişli bir otomobilin neredeyse dört tekerlekten çekişliymiş gibi pistte dengeli tepkiler vermesi çok önemli bir başarı. Kilitli diferansiyel sistemi daha iyi çalıştığını hissettiriyor. Vites yolları kısa, yerleri belirgin ve geçişler daha pürüzsüz.

Yeni gelen donanımlardan olan Rev Match sistemi sayesinde vites değişimlerinde performansa en uygun motor devri korunuyor.

Bu performansı sağlayan yeni şasi olduğu kadar elden geçirilen motora da hakkını vermek gerekli. Artık 10 HP daha güçlü olan Type R’ın 320 HP’lik 2,0 litre turbo benzinli motoru, hızlanma isteğini alt devirlerden yüksek devirlere kadar hiç kaybetmiyor.

Sonuç: Nürburgring’de 7.43,80 saniyelik zamanla önden çekişli otomobil rekorunu kıran FK8 kodlu Honda Civic Type R, İstanbul Park’ta 2.21,55 dakika ile fabrika çıkışı önden çekişli otomobil rekorunu kırdı. Type R’ın çok sıkı hissettiren şasisi, nefessiz devirlenen turbo destekli motoru, kısa oranlı net vites geçişleri beklentileri aşıyor. Otomobil pist kullanımında çok iyi tutunup, çizgisini çok iyi koruyor.

Hızlandığı kadar da iyi yavaşlayabilmesi Type R’ın iyi bir pist otomobili olmasını sağlıyor. Henüz İstanbul trafiğindeki sürüş hissini bilmiyoruz. Eğer bu konuda yeteri kadar konforluysa günlük kullanılabilir hot hach iddiasını tam olarak karşılıyor demektir.

Kaynak: Otohaber

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version