Bu konuda, fiyat önceliğinden sonra seçme kriterlerinden birisi de Pick-Up’ın kamyonete benzerliğinin az olması. Ardından da ne kadar konforlu olduğu geliyor. Isuzu D-Max, rakipleri olan Nissan Navara, Mitsubishi L200 ve Toyota Hilux’e göre daha çok kamyonet havasındaydı. Ama yenilen tasarım ile D-Max, çok daha güçlü ve şık görünmeyi başarmış. Tasarımdaki şıklık ile bir engeli geride bırakan D-Max’in şimdi de işlevselliğini inceleyelim. Selefinin 5025 mm’lik uzunluğuna karşılık yeni nesil 275 mm uzatılmış. Dingil mesafesinde de 45 mm artış yapılmış. Aracın 1520 mm olan iz mesafesi de 1570 mm’ye çıkartılırken, genişliği de 60 mm arttırılmış. 1735 mm’lik yükseklik ise 1795 mm çıkartılmış. Tüm bu ölçülere bakıldığında, selefinden daha heybetli göründüğü anlaşılan D-Max’in kabininde de daha fazla yaşam alanı elde edilmiş. Selefinin eleştiri alan dik arka koltuk sırtlıkları iyileştirilmiş. Arka koltukların yapısal olarak konforlu olduğunu söyleyebiliriz. Ama sürüş sırasında arka koltuklarda oturan yolcular oldukça sarsıntılı yolculuk gerçekleştiriyorlar.

Prestij sağlayacağı düşünülen deri kaplı koltukların ise konforu azalttığını söylemeliyiz. Büyük cam yüzeyler sebebiyle aşırı ısınan koltuklarda terliyorsunuz. Ayrıca koltuk desteklerinin yeterli olmaması da tutunmanızı zorlaştırıyor. Aracın kabinini incelemeye devam ettiğimizde ön konsolun üstünde kapaklı bir küçük eşya gözü, orta konsolda bardaklıklar ve kolçak içerisinde de eşya gözü sunulduğu görülüyor. Sürücü tarafında iki adet torpido gözünün kullanılmış olması da fonksiyonelliği arttırıyor. D-Max, Türkiye’de tek ve çift kabinli karoserle satılıyor. 4×2 ve 4×4 seçenekleri bulunan D-Max’de, otomatik şanzıman sadece 4×4 ile birlikte alınabiliyor. Tek kabin de sadece 4×2 ile satılıyor. Test aracımız, 4 tekerlekten çekiş, 2.5 lt’lik türbo dizel motor ve 5 kademeli otomatik şanzımanla kombine edilmişti. Normal şartlarda arkadan itişli olan D-Max’i, orta konsoldaki kumanda sistemiyle 4 tekerlekten çekişe geçirmek mümkün.

Bu noktada ise aracın direksiyonun daha ağırlaştığım hissediyorsunuz. Biz, testimizi önce 4×2 aktarma tipinde gerçekleştirdik. Hızlanma ölçümlerinde 4×2 ve 4×4 arasında kayda değer bir fark yansımadı. Gürültülü bir şekilde çalışan çift turbolu dizel motor, 163 HP’lik güç ve 400 Nm’lik maksimum torku önce sesiyle hissettiriyor. 1400 d/d ile 2000 d/d arasında üretilen maksimum tork sayesinde D-Max’in tırmanma azmi çok iyi. 0 km/ s’den hızlanmalarda tatminkar olan D-Max, esneklik konusunda da başarılı. Yüksek karoser, hız arttıkça salınımlı bir sürüş hissine yol açıyor. Ama bu hisse rağmen güvenlik konusundan fazla ödün verilmiyor. Standart olan TCS ve ESP sayesinde, tehlikli anlarda yardımcılar devreye girip, aracı izine sokmanız için zaman kazandırıyor. Genel olarak bakıldığında D-Max’in rakiplerinin seviyesine ulaştığı, hatta onları tehdit edecek avantajları olduğunu söyleyebiliriz.

Kaynak: otohaber

Galeri













Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version