Üçüncü nesli 2010 yılında makyajlanan CR-V yeni bir ön panjur, motor kaputu, tamponlar ve jantlara kavuştu. Aracın içerisinde ise kayda geçen yenilikler; ön kol dayama ve müzik sistemi kontrollerinde. Tamponların altlarındaki plastik kaplamaları da gövde rengine boyayan üretici, zaten yeteri kadar iyi olduğunu düşündüğü araçta izolasyon ve iç mekan malzeme kalitesinde de iyileştirmeye giderek daha fazla değişikliğe gerek duymamış. Ama bu yenilikleri fark etmek zor.
Honda CR-V’ye baktığınızda çok dinamik ve atak bir SUV görüntüsüne sahip olmadığını görüyorsunuz. O, araziden çok şık bir şehir aracı gibi görünüyor. Zaten yere yakın tasarlanan karoseri de bunu destekliyor. Sürekli 4 tekerlekten çekiş sistemi arazi yeteneklerinden çok başarılı yol tutuş için çalışıyor. Ama CR-V’nin direksiyonuna geçtiğinizde yüksek bir sürüş pozisyonu olduğu görmek sevindirici. Bu sayede trafiğe daha hakim olarak ilerlemek mümkün. CR-V’de fark yaratan güvenlik donanımları da sunuluyor. Extra Güvenlik Paketi adı altında alınan AFS (Aktif Aydınlatma Sitemi) ve CMBS alınıyor. Sesli, görsel ve fiziksel olarak sürücüyü kaza riskine karşı uyaran CMBS, öndeki araç ile takip mesafesinin korunmadığını ve riskin arttığı durumlarda da fren desteği sağlayarak çarpışma riskini azaltıyor. Öndeki araca çok yaklaştığımızda sesli ve görsel uyarılarla birlikte fren sistemi de devreye girerek aracı hafifçe yavaşlatıyor. Bunun dışında AFS, CRV’nin farlarını dönüş yönüne doğru 20 derece çevirerek aydınlatma sağlıyor. Bunlarla birlikte öndeki araçla mesafeyi koruyan ACC (Uyarlanabilir Hız Sabitleyici), sistemi de CR-V’de bulunuyor. Makyajla birlikte kazanılan bu donanımlarla CR-V sahipleri artık daha güvenli ilerleyebilecekler.
Kaynak: Otohaber 2013