Turbo motorlu spor otomobillerin sadece Zuffenhausen'dan yani Porsche'nin memleketinden çıktığını sananlar, Ferrari'nin California T'de turbo motora geçiş yapmasma bir hayli şaşırabilirler. Ancak gerçek şu ki, Maranello da turbo konusunda geçmişi olan yerlerden biri. Ferrari'nin merkezi Maranello'dan 20 yılı aşkın süredir yayılan sesler sadece çok yüksek devir çeviren atmosferik motorlara aitti. Zira 1987 ile 1992 yılları arasında üretilen F40'tan sonra Ferrari bir daha turbo beslemeli bir motor üretmemişti. Aradan geçen 22 yıl sonrasında California T, turbonun Ferrari'ye dönüşünü müjdeliyor. Yüksek devir çeviren, çok canlı tepkiler veren atmosferik V8'den aşın beslemeliye geçiş akıllarda elbette soru işaretleri oluşturuyor. Örneğin güç dağılımı… Bir Ferrari için çok önemli olabilecek olan bu konuyu mühendisler, her vites için belli bir üst limit koyarak çözmeye çalışmışlar. Ve amaçladıklarını başarmışlar. Çift kanallı turboyla beslenen 3,9 lt'lik V8'in çalışma karakteri yerini aldığı 4,3 lt'lik atmosferik üniteyi unutturacak kadar hassas ve doğal.
755 Nm maksimum torka çıkabilen yeni motor, ilk üç viteste 610 Nm üretirken, sonrasında 6'ncı viteste 650 Nm ve son viteste de 755 Nm'yi 7 vitesli çift debriyajlı otomatik şanzıman üzerinden arka tekerleklere gönderiyor. Bu teknik sayesinde turbonun rahatsız edici etkileri azaltılmış. 560 HP gücündeki V8, İtalyanların kendi turbo felsefeleri sayesinde kendine has bir çekiciliğe sahip. Yeni motor herşeyi selefinden iyi yapıyor. Güç ve tork avantajı bir yana yeni motorun ortalama tüketimi selefine göre neredeyse 100 km'de 3,0 lt azalmış. California T'de değişim sadece tasarım ve motorda yaşanmıyor. 4 kişilik olarak da tercih edilebilen katlanır metal tavanlı Gran Turismonun direksiyon ve süspansiyon ayarlarım elden geçiren Ferrari mühendisleri, ortaya çok iyi bir iş çıkartmışlar. Daha fazla geri bildirim ve netlik sunan California T, buna karşın yeterli konfor seviyesiyle de ışıldıyor. Karoserdeki çekici değişikliklere paralel olarak, kabinde de bir takım yenilikler yapılmış. Yeni göstergeler, bilgi-eğlence sistemi ve malzemelerle kalite algısı artmış olsa da, kabin hala geliştirilmeye açık.
Kaynak: Otohaber
