Köklü bir marka olmak, ürettiğiniz ürünü en iyisi yapmaya yetmeyebilir. Önemli olan geçmişinizde biriken tecrübeleri, yeni teknolojilerle güncel tutabilmek. Mercedes-Benz yeni M Serisi'nde bunu başarabilmiş gibi görünüyor.

Markayı SUV sınıfında temsil eden M Serisi'nde sürekli 4 tekerlekten çekiş sistemi olan 4MATIC standart. 4 tekerlekten çekişli binek otomobil tarihi 1903 yılına kadar uzanıyor, ilk 4 tekerlekten çekişli binek otomobili üreten de Mercedes-Benz. MercedesBenz modellerinde, günümüze kadar oldukça değişen ve gelişen 4 tekerlekten çekiş sisteminin en güncel hali üçüncü nesil M Serisi'nde sunuluyor. Bunu da o kadar başarılı bir şekilde yapıyor ki, Alman üretici, bir arazi aracı içerisinde değil de üst orta sınıf bir sedanın içerisinde seyahat ediyor gibi hissettiriyor. Uygun donanımları da aldığınızda bu salon beyefendisinin karakteri bir anda dağcılık kıyafetlerini giymiş bir sporcuya dönüşüyor. Çok başarılı bir denge. Tüm şartlar olumlu. Yolda süzüle süzüle ilerliyorsunuz. 3.0 lt'lik V6 turbo dizelin bile motor sesi o uzun motor kaputundan kabine çok hafif ulaşıyor. Klasik müzik kulaklarınızda. Yoldaki küçük çukurlar sizi rahatsız etmiyor. Süspansiyon dengesinin konfor konusunda çok başarılı olduğunu hissediyorsunuz. Derken bir virajla aynı hızda girdiniz. Süspansiyon yumuşaklığı bir an için size dinamizmin hissinin azaldığını hissettiriyor. Ama işin aslında öyle olmadığı, virajları ardı ardına aşarken sağladığı çeviklikle kendini gösteriyor. Tam bir Mercedes-Benz tarzı. Konfordan ödün vermeden yeterli dinamizmi ve çevikliği sunabiliyor.

Ardından yağmur yağmaya başlıyor. Yol yeni ıslanmış ve kaygan. Yer yer tekerleklerden birinin ya da hepsinin yola tutunma sıkıntısı çekeceğini düşünmeye başlıyorsunuz. Belki de öyle oluyor ama 4 tekerlekten çekiş sistemi ve elektronik yardımcılar bu gibi problemleri patrona yansıtmadan hallediyor. Patron sizsiniz!

Zaten, ister sürücü koltuğu ister arka koltukların birinde oturun, konforu ve prestiji her türlü hissediyorsunuz. Koltuklar çok rahat. İç mekanda kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi üst düzey. Direksiyon başında ya da arka koltuklarda iç mekanın ferahlığı değişmiyor.

Direksiyon başındayken bu iri boyutlara bile hakim olmanız sorun değil. Ama keşke aracın etrafını 360 derece olarak görebileceğimiz bir kamera sistemi de sunulsaydı demeden edemiyorsunuz. Ne de olsa bazı rakiplerinde bu donanım bulunuyor. Aslında Kör Nokta Uyarısı gibi daha da gelişmiş radar ve uyarı sistemlerini de 175.336 Euro'luk test aracımızda görmek isterdik. Bu tarz donanımları özel siparişle edinmek gerekiyor.

Orta konsoldaki dairesel kumandalar artık sizi çağırmaya başlıyor. "Bunlardan hangisi manuel radyo ayarıydı?" diye sormayın. Yok öyle bir fonksiyon! Ya da varsa da bunu bulmak için aracın parçalarını söküp takmak gerekebilir! Onun yerine bu dairesel kumandaların etrafındaki logolardan off-road fonksiyonları olduğunu fark ediyorsunuz. İç mekanın sizi şımartmasına biraz ara verip patron şapkanızı çıkartın bakalım. Şimdi zemin kaygan, hatta stabil bile değil. Çimen, toprak ve çamura bulandınız bile. Hemen orta konsoldan zemin durumuna göre süspansiyon yüksekliği, çekiş modu gibi ayarları yapın. Ya da uğraşmayın Auto tuşuna alın sistemi. Ve yola devam. Uygun lastik ve ayarlarla çok zorlanmadan ilerleyeceksiniz. 1600 d/d'den itibaren ulaşılabilen 620 Nm'lik maksimum tork size ihtiyacınız olan çekiş yeteneğini sunacak. 7 kademeli otomatik şanzımanın yanında bir de arazi için düzenlenmiş bir şanzıman kontrolü daha mı isterdiniz? O zaman gidip tam anlamıyla bir arazi aracı alın. Mercedes-Benz ML 350 BlueTEC'in çok yönlü bir SUV olduğunu aklınızdan çıkartmayın. 8.1 lt/100 km'lik ortalama test tüketimine ulaşmış olmak bile çok yönlülüğün ve beklentilerin tamamının bir arada sunulabildiğine işaret ediyor.

Mercedes-Benz ML 350 BlueTEC ile vakit geçirdikten sonra "Ben bu araca neden bu kadar para verdim?" diye sormayacaksınız.

Mercedes-Benz ML'in, BMW X5, Audi Q7, Range Rover Sport ve Porsche Cayenne gibi premium rakiplerine bir göz atıldığında, rekabet etmek için elinde her avantajı tuttuğu ve rakiplerinden geride kalabilecek bir durumu olmadığı görülüyor. Belki de tek pürüz, rakipleriyle ortak noktada buluştuğu, 3.0 lt'lik turbo dizel motorlu 258 HP'lik ML 350 BlueTEC'in 144.700 Euro'luk başlangıç fiyatı. 245 HP'lik Audi Q7 3.0 TDI 132.290 Euro, 245 HP'lik

BMW X5 xDrive30d 130.864 Euro, 240 HP'lik Porsche Cayenne Diesel 140.000 Euro, 238 HP'lik Infiniti FX 30d 123.615 Euro ve 245 HP'lik Range Rover Sport 3.0 SDV6 ise 146.366 Euro'luk satış fiyatlarına sahipler. Görüldüğü gibi yukarıdaki rakipleri arasında en güçlü motora sahip olan ML 350 BlueTEC'in fiyatı da ortalamanın üstünde.

Neyse ki ML 250 BlueTEC 2143 cc'lik motor hacmiyle ve 124.094 Euro'luk başlangıç fiyatıyla M Serisi'ne ulaşmayı kolaylaştırıyor.

Galeri







Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version