Daha çok gençler ve kadınların hayallerini süsleyen modellerin başında tartışmasız MINI gelir. 50 yıllık hayatında birbirinden farklı tüketicileri kendisine aşık eden bu küçük dev ülkemizde de kemikleşmiş bir tüketici kitlesine sahip. Yani bir MINI kullanıcısını aracını yenilemek istediğinde yine listenin en başına sıfır km bir MINI yazıyor. Bu aracı bu kadar sevmeye neden olanların başında ise tasarımı, dikkat çekiciliği ve sportifliği geliyor.

Peki ama MINI gerçekten tüm bu övgülere değecek bir otomobil mi?

Eğer satın alacak gücünüz varsa bu sorunun cevabı tartışmasız evet. Çünkü tüketici anketlerinde de MINI’nın kronikleşmiş birkaç sorunu dışında aracın çok az arıza çıkartması, yüksek marka imajı gibi belli başlı sebepler MINI’yi satın alanların en az 5 yıl otomobili keyifle kullandığını ortaya koyuyor. Eğer bu süre içinde aracı çeşitli sebeplerle değiştirmek istiyorlarsa da kullanıcılar ilk tercihlerini yine aynı aracın sıfır km’sinden yana kullanıyor.

Tasarımıyla ilk Mini ile büyük benzerlikler taşıyan güncel model dedesine kıyasla çok daha fazla yaşam alanı ve daha büyük gövde sunuyor. Bu sayede gerçek bir dört kişilik otomobil olan MINI önden arkaya uyum içinde akıcı çizgileri ve bütünlük içindeki tasarımıyla köklerine bağlı kalırken yenilikleri de bünyesinde barındırmayı başarıyor. Bu başarılı kombinasyonla aracın sadece tasarım için bile neden bu kadar tercih edildiği daha iyi anlaşılıyor.

Küçük boyutlara rağmen iç mekan 4 kişi için yeterli

İç mekana geçildiğinde ise nostaljik tatların unutulmadığı orta konsol yüzlerde tebessüme neden olsa da bu tasarım nedeniyle yaşanan ergonomi sorunları kısa süreli kullanımlarda sorun yaratıyor. Araca ilk defa binenler düğme ve şalterle ilk anda ulaşamadığı için kafa karışıklıkları ortaya çıkıyor. Bu olumsuzluğa alışmak için araçla biraz uzun birliktelik şart.

Plastik kalitesiyle öne çıkan iç mekanda yer yer görülen montaj hataları ise bu araca yakışmıyor. Bu sorunun en dikkat çeken örneği ise yolcu koltuğunun emniyet kemeri ve sensörlerinin bağlantılarının sürücü tarafından görülmesi. Çok ucuz görünen bu detay aracın satış fiyatı dikkate alındığında BMW kalitesine yakışmıyor.
İç mekanda koyu renklerin kullanılması ise aslında ferahlık açısından iyi olmasa da aracın geniş cam yüzeyleri ve açılır tavanı bu sorunun önüne geçiyor.
Gerek sürücü gerekse ön koltuktaki yolcu için yaşam alanı konusunda oldukça bonkör bir otomobil olan MINI arka koltuklarında da 2 kişi için yeterli alanı sunuyor. Aracın 160 litrelik bagaj kapasitesi ise şehir içinde bile zaman zaman yetersiz kalabildiği için 4 kişilik uzun yolcuklarda fazla işlevsel değil.

1.6 litrelik motor şanzımanla uyumlu ancak müsrif

BMW’nin PSA Grubu ile birlikte geliştirdiği 1.6 litrelik benzinli motorla donatılan MINI makyajlı versiyonunda bu motordan 122 HP güç elde ediyor. Aracı 9.1 saniyede 100 km/s hıza ulaştıran bu güç ile birlikte ilk anlarda yaşanan hantallık dışında önemli bir zayıflığı bulunmayan motor, gücünü yere aktarmak içinse 6 ileri oranlı otomatik şanzımandan destek alıyor. Oranları iyi ayarlanmış şanzımanda 6. vites ekonomi için uzun tutulsa da sonuçta ortaya çıkan tabloda ise ekonomi yapmak pek mümkün olmuyor. 10 litrenin altına inmenin bir hayli zor olduğu MINI Cooper’da ağabey Cooper S daha iddialı. Bunda da sanıyoruz araçta sunulan 17 inç ölçüsündeki jant-lastik kombinasyonu etkili. Büyük tekerlekleri döndürmek için büyük efor sarf eden motor bunun acısını da yakıttan çıkartıyor ve tüketimi yükseltiyor. Göze hoş gelen ve yol tutuşa olumlu katkı sağlayan 17 inçlik lastikler alınmasa da önemli bir sorun yaşatmayacak keyfe keder bir aksesuar.

Go-kart hissi yol tutuşun anahtarı

Bir MINI kullanıcısının aracı ile en çok övündüğü özelliklerden birisi de neredeyse mükemmele yakın yol tutuştur. Aracın bu disiplindeki başarısı o kadar iyi ki kendisinden çok daha güçlü ve pahalı süper spor otomobiller MINI kadar virajlarda atak bir tablo çizemiyor. Aracın hassas ve direkt çalışan direksiyonu da başarılı süspansiyonu da küçük devin bu kadar iyi yol tutmasında kilit rol üstleniyor. Ancak bu üstün yol tutuş beraberinde bir sorunu da ortaya çıkartıyor. Genellikle otomobiller kaymaya veya kopmaya başlayacaklarını kullanıcılarına hissettirirler. Ancak bu durum MINI’de geçerli değil. Herşey güzel seyrederken bir anda spin atmanın işten bile olmadığı MINI kaymaya başladığında izini bulmakta bir hayli zorlanıyor. Bu gibi durumlarda ise yapılacak en güvenli hareket araca izini bulması için izin vermek ve hiçbir şey yapmamak. Normal kullanımlarda ortaya çıkmayan bu ekstrem durum performanslı kullanımı seven, bu nedenle de aracını her gün biraz daha zorlayan MINI fanatiklerinin karşılaştıkları en büyük sorun.

Zayıf donanıma rağmen başlangıç fiyatı dikkat çekiyor

23.316 Euro’luk başlangıç fiyatına sahip olan MINI’nin bu etiketi aslında kült bir otomobil için yüksek değil. Ancak bu fiyat karşılığında sunulan baz donanımın zayıf olması test aracındaki gibi pek çok kullanıcının tercih edeceği donanımlar eklenmesi sonucunda etiketinin bir anda 35 bin Euro’ya yükselmesine neden oluyor. Aradaki bu 12 bin Euro’luk fiyat karşılığında küçük sınıftan bir otomobil almak mümkün.

Öne çıkan özellikler
Tasarım, iç mekan genişliği, dikkat çekicilik

Göze batan eksiklikler
Tüketim, ergonomi sorunları, montaj hataları, fiyat

Teknik veriler MINI Cooper
Motor (tip/silindir sayısı) Sıralı/4
Yerleşim Önde enlemesine
Supap/eksantrik sayısı 16/2
ÇapxStrok 77.0×85.8 mm
Motor hacmi 1598 cc
Maksimum güç 122 HP-6000 d/d
Maksimum tork 160 Nm-4250 d/d
Son hız 203 km/s
0-100 km/s hızlanma 9.1 sn
Şanzıman 6 ileri otomatik
Aktarma Önden çekiş
Frenler (ön/arka) Hava kanallı disk/disk
Lastikler 205/45 R17
Depo kapasitesi 50 lt
Bagaj hacmi 160-680 lt
Ağırlık 1150 kg
Tüketim (fab. ver.) 4.8/5.8/7.6 lt/100 km
Tüketim ( test ort.) 10.1 lt/100 km
Uzunluk 3723 mm
Genişlik 1683 mm
Yükseklik 1407 mm
Aks mesafesi 2467 mm
Fiyat 35.831 Euro

Tasarım 7/10
Köklerinden izler taşıyan MINI makyajlanan güncel modelde yeniliklerini sınırlı tutmuş. Dış tasarımdaki en belirgin fark yeni ön tampon. MINI’nin tasarımının farklı kesimler tarafından sevilmesi onun albenisini artıran çok önemli bir unsur.

İç mekan 7/10
Her ne kadar aracın adı MINI olsa da sunduğu iç mekan adıyla tezat oluşturuyor. 4 kişi için yeterli iç mekanda ferahlık da başarılı. Küçük bagaj ise şehir içinde bile zaman zaman yetersiz kalabiliyor.

Motor / Performans 7/10
122 HP güç üreten 1.6 litrelik motor BMW-PSA Grubu ortaklığından doğdu. Alt devirlerde nazlı olan motor devir yükseldikçe kendini buluyor. 6 ileri oranlı otomatik şanzımanın motorla uyumu yüksek, bu da performansa olumlu katkı sağlıyor.

Kullanım / Sürüş özellikleri 7/10
Neredeyse bir go-kart aracı kullandığınızı sanmanıza neden olan MINI yol tutuş konusunda oldukça başarılı. Ancak aracın ne zaman kopmaya başlayacağını anlamanız zor. Bu nedenle de yol tutuşa çok fazla güvenip risk alındığında aracı tekrar izine döndürmek bir hayli zor.

Fiyat / Donanım 5/10
MINI’nin baz donanımı onun en önemli zayıflıklarının başında yer alıyor. Neredeyse pek çok önemli kalem aracın pahalı opsiyonel donanımları arasında yer alıyor. Bu nedenle de kabul edilebilir standart başlangıç fiyatlı bir MINI satın almak konfor ve donanım beklentilerinin gerçekleşmesi açısından pek yerinde bir karar olmayacaktır.

Sonuç
İster yeni ister eski nesil olsun MINI yollarda ilerlediğinde bakışları çekmeyi başarıyor. Elbette artık yaşlılık belirtilerine sahip olsa da aracın kendisine has tüketici grubu ile gündemden düşmesi çok zor. Başlangıç fiyatıyla oldukça cazip bir seçenek gibi görünmesi ve Peugeot’da da kullanılan yeterli performansa sahip motoruyla öne çıkan MINI ne yazık ki konfor ve donanım beklentilerini karşılayacak aksesuarlara sahip versiyonlarında fiyat etiketini günümüz orta sınıf modellere yaklaşır halde sunuyor. Ayrıca aracın motoru da tüketim sonuçları dikkate alındığında ekonomik olmayı pek beceremiyor.

Kaynak : otomobilport

 

Galeri














Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version