Sanatçı bir aile olan Bugatti ailesinde Carlo Bugatti, heykeltıraş ve gümüş ustasıydı. Carlo Bugatti’nin iki oğlundan biri olan Rembrandt, hayvan figürlerinin resimlerini çiziyor ve heykellerini yapıyordu. Bay Carlo’nun diğer oğlu olan Ettore ise sanatı pek sevmezken motorsporlarına ve otomobillere ilgi duyuyordu. Ettore Bugatti, 1901’de babasının da desteği ile otomobil çizimleri yapmaya başladı.
Bugatti’nin Tarihçesine Bakış
Bugatti, arkadaşlarıyla birlikte otomobil üretmek için bir ortaklık yaptı ama bu iş birliği uzun sürmedi.
Bugatti, 1907’de Deutz markasında çalışmaya başladı ve o dönemde evinin bodrum katında konsept otomobiller tasarladı. Bugatti, 1909 yılında Molsheim‘da soyadını taşıyan Bugatti’yi kurarak Grand Prix yarışları için otomobil geliştirmeye başladı. Bugatti, imal ettiği ilk otomobilini 1910’da Paris Otomobil Fuarı’nda tanıttı. Bu konsept, Peugeot yöneticilerinin beğenisini kazandı ve Bugatti, 1913’te Peugeot Type 19 modelini tasarladı.
Birinci Dünya Savaşı, Bugatti’nin planlarının değişmesine neden oldu. Savaş döneminde uçaklar için motor tasarlayan Bugatti, savaş sonrası 1919’da motorsporlarında yarışmak için Type 13 modelini geliştirdi. Bugatti’nin geliştirdiği üstten eksantrikli ve kompresörlü motorlar, döneminin ilerisinde bir teknolojiye sahipti.
Bugatti, imal ettiği otomobilleri yüksek fiyatlarla sattığı için bazen eleştiriliyordu. Bu durumu kırmak için Bugatti, 1926’da tanıttığı 4 silindirli Type 40 modelini, diğer araçlarına göre uygun fiyata pazarladı ve bu araç yaklaşık 800 adet üretildi.
1927’de üretimine başlanan Type 41 Royale modeli ise 6,4 metre uzunluğundaydı ve 3,17 ton ağırlığıyla o dönemin, hatta otomobil tarihinin en ağır modellerinden biri oldu. Bugatti, Type41 Royale’den 25 adet üretmeyi planlıyordu ama 1930’ların başında yaşanan büyük ekonomik kriz nedeniyle bu model 7 adet üretildi ve bir tanesinin de trafik kazasında pert olduğu belirtiliyor.
Type 41 Royale’den daha sportif bir model olan ve Ettore Bugatti’nin oğlu ean Bugatti tarafından tasarlanan Type 57 modeli 1934’de üretilmeye başladı. Yuvarlak hatlı çizgileriyle oldukça sportif bir görünüm sunan Type 57’de hidrolik fren sistemi vardı. Type 57’de, 135 HP gücünde 8 silindirli motor görev yapıyordu ve 153 km/s’ye ulaşıyordu. 1936’da Type 57 model ailesine eklenen Atlantic ve Atalante seçeneklerinde, kompresörlü, 160 HP gücünde, 3,2 litrelik motor görev yapıyordu.
1939’da Jean Bugatti, Type 57 ile deneme sürüşü yaparken kaza geçirdi ve hayatını kaybetti. Aynı yıl yani 1939’da başlayan İkinci Dünya Savaşı, Bugatti satışlarının durmasına neden oldu. 1940 yılında üretimi sona eren Type 57 modelleri 6 yılda toplam 710 adet üretildi. Bugatti Type 57, zamanının en iyi otomobilleri arasına girmeyi başarmıştı ve üretimi sona erince Bugatti, savaş için trenlerde kullanılmak üzere motor üretmeye başladı. 1947 yılında Ettore Bugatti’nin ölümü ve savaşın izlerinin de etkisiyle Bugatti 1951’de kapandı.
Ekonomik olarak sıkıntıya giren Bugatti ailesi, mallarını ve koleksiyonlarındaki otomobillerini yok pahasına sattı. Sadece birkaç tane klasik Bugatti, yüksek fiyatlara satılınca Bugatti ailesi için yeni bir umut doğdu.
1951’de yeniden Type 56 üzerinden geliştirilen Type 101 modeli imal edildi. Ancak bu araç satış konusunda başarılı olamadığı için üretim aynı yıl ikinci kez sona erdi.
1980’lerin ortasında Romano Artioli, Bugatti’nin tüm hisselerini satın aldı. Yeni model Marcello Gandini tarafından tasarlandı. Bu aracın model adı Ettore Bugatti’nin adı ile soyadının baş harfleri ve 110’uncu yaşını temsilen EB 110 oldu. 1991 yılında üretime başlayan EB 110, yüksek fiyat etiketi ve Bugatti’nin müşterilerinde belli kriterleri aramasının da etkisiyle sadece 139 adet üretildi ve markanın hedeflediği satış rakamlarına ulaşamadı. Yeniden iflas eden Bugatti, 1995’te EB 110’un yedek parçalarını ve üretim haklarını Alman Dauer markasına devretti.
Bugatti İçin Yeni Sayfa
Bugatti, 1998 yılında VW tarafından satın alındı. Tarihinde yeni bir sayfa açan Bugatti, farklı tasarımlara sahip konseptler tanıttı. Özellikle Ekim 1999’da tanıtılan EB 18/4 Veyron konsepti üzerinde yapılan iyileştirmelerle 2002’de bu aracın üretileceği açıklandı. 2003’te üretim versiyonu tanıtılan Veyron’da yaşanan teknik sorunlar nedeniyle üretim ertelendi. 2005’te üretime başlayan Veyron, Nisan 2006’dan itibaren teslim edilmeye başladı. 2009’da tanıtılan Grand Sport‘u 2010’da Super Sport takip etti. 2012’de tanıtılan Grand Sport Vitesse‘in ardından Veyron’un üretimi 2015’te sona erdi.
2016’da Cenevre Otomobil Fuarı’nda Veyron’un yerini alan Chiron modeli tanıtıldı. Sadece 500 adet üretilmesi planlanan bu araçta görev yapan 8,0 litrelik W16 motor 1500 HP güç ve 1800 Nm tork üretiyor. Chiron 420 km/s maksimum hıza ulaşıyor.
Bugatti, Fransız Molsheim’da yani markanın 110 yıl önce üretime başladığı yerde üretilmeye devam ediyor.
Otohaber
