Çok özel Trophy-R versiyonuyla da olsa Megane RS’in Nürburgring önden çckişli tur zamanı rekorunu yeniden ele geçirmesi, hiç şüphe yok ki Renault Sport’un imajını bir adım daha ileri taşıdı. Bence bu rekor Clio RS’in konumunu da güçlendirecek. Ne de olsa küçük RS, rekortmen otomobille aynı familyadan geliyor ve aynı mühendislik ekibinin imzasını taşıyor. Tabii bu durum yeni Clio RS’den beklentimizi de arttırıyor haliyle. Peki EDC şanzımana ve yeni 1.6 litrelik turbo motora sahip bu otomobil, acaba artan beklentileri karşılamaya ne kadar hevesli? Öncelikle silindir hacminin 1.6 litre olması sizi sevindirmesin. 2-litrelik atmosferik motora sahip eski RS gibi yenisi de vergi konusunda biraz dezavantajlı, çünkü silindir hacmi 1618 cc, yani 1.6 litre sınırının üzerinde. Bu motor, tıpkı yer aldığı bir diğer otomobil olan Nissan Juke Nismo gibi, yeni Clio RS’i de maalesef mantık sınırlarının dışına itiyor ve karşımıza 44 bin euroluk bir etiket çıkarıyor; bu rakam 208 GTT'ın 1.5 katından daha fazla! Ayrıca her yıl ödemek zorunda olacağınız vergi de cabası. Yani hızlı Clio’nun, taşıdığı etiketi hak etmek için çok büyük yeteneklere sahip olması gerekiyor.

Görüntüsü, yetenekli ve hızlı bir otomobil olduğunu düşündürmüyor değil. Clio RS amacına fazlasıyla odaklanmış bir duruşa sahip. Eski modelin aksine bu sefer, olaya kullanışlılık katan fazladan iki kapısı daha var, ancak standart modelden gelen bir detay olan gizli arka kapı kolları sayesinde, sportif görünüm bu fazlalıklardan olumsuz etkilenmiyor. Clio RS’in eski modelden daha sportif detaylara sahip olduğuna ise şüphe yok. 18 inçlik siyah jantlar, sportif tamponlar, arka difüzör, iki yana yerleştirilmiş çift egzoz çıkışı, spoyler, parlak siyah bölümler ve otomobilin çevresini dönen kırmızı şerit, hot hateh kulübüne çok uygun bir kostüm yaratıyor. Test aracındaki sarı renk de yeni RS’i kulübün en dikkat çekici üyelerinden biri yapıyor. RS’in kabini de eskisinden daha fazla renkli detaya sahip, ancak bcncc kırmızı çok fazla kullanılmış. Mesela kemerlerdeki kırmızı çok canlı bir tonda. Tam ortasında biraz yamuk işlenmiş kırmızı bir şerit bulunan sportif direksiyon simidi, büyük vites kulakçıkları ve spor koltuklar ise içerideki havayı oldukça değiştirmiş. Vites kolunun gerisinde yer alan ve ‘Sport’ veya ‘Race’ modunda otomobile Red Bull içmiş etkisi yapan ‘R.S. DRIVE’ butonu ve R.S.Monitör de Clio RS’deki en önemli detaylar arasında. Özellikle R.S.Monitör’den biraz bahsetmek istiyorum. Ön konsoldaki multimedya ekranındaki damalı bayrağa dokunarak aktive edilen R.S.Monitör’ün bir hot hatch’de görebileceğiniz en bilgilendirici ve zevkli sistem olduğunu düşünüyorum. Bu özellik sayesinde, motorun ürettiği gücü ve torku, şanzıman yağının sıcaklığını, direksiyon açısını, virajlarda maruz kaldığınız G kuvvetini, fren basıncını, lastiklerin durumunu, sıvı sıcaklıklarını, gaz tepkisini, vitesleri anlık olarak görebiliyor ve herhangi bir pistteki tur zamanlarınızı ölçebiliyorsunuz. Ayrıca profesyonel bir test cihazı takılıymış gibi 0-100 km/s, 0-400 m ve 0-1000 metre hızlanma ve 100-0 km/s frenleme sürelerini de ölçebiliyorsunuz. Vites kolunun önündeki porta bir USB bellek taktığınızda tüm bu verileri kaydetmeniz de mümkün oluyor.

Daha önce hangi hot hatch’de böyle bir sistemle karşılaşmıştınız? Hiçbirinde değil mi… RS aynı zamanda bu sınıfta, yani küçük hot hateh’ler arasında Launch Control özelliği sunan yegane model. Tüm bu teknolojiler, yeni RS’in rakiplerinden farklı bir hot hateh paketi olduğu anlamına geliyor. Selefinden biraz iri duran yeni RS ülkemize özel sipariş ile ithal ediliyor ve Cup şasi standart olarak geliyor. Cup şasi sayesinde yüksekliği 5 mm azalmış olsa da Clio bence hala biraz yüksek görünüyor ve bunu sürücü koltuğundan da hissettiriyor. Aslında bu çok garip bir durum değil, çünkü standart Clio da, bir öncekinden daha dolgun ve iri bir gövdeye sahip. 200 beygiri bu sefer turbo yardımıyla, daha fazla torkla birlikte ve daha düşük bir hacimden elde eden yeni RS motorunu çalıştırdığınızda, hafif bir egzoz homurtusu duymaya başlıyorsunuz. Otomobilin EDC şanzıman sayesinde rahat kullanıldığı bir gerçek, ayrıca 3 farklı sürüş modu sunan R.S.DRIVE butonunda “Normal” mod seçiliyken günlük kullanıma da çok uygun. Yumuşak değil, aksine sert karakterli bir otomobil, ancak en azından Normal mod seçiliyken çok sinirli davranmıyor. Ateşini yükseltmek içinse, vites geçiş hızına ve devrine, gaz pedalının tepkisine, motor sesine, elektronik destek sistemlerine ve direksiyona etki eden Sporl ya da Race modlarından birini seçmek gerekiyor ki, bu modlardayken gösterge tablosunda, üzerinde Renault Sport yazan yeşil bir uyarı ışığı yanıyor. Bu ışık yanıp sönerse ve ardından bir bip sesi duyarsanız bilin ki, devir kesiciye yaklaşmışsınızdir.

Clio RS, yeni motoru sayesinde anık orta devirlerde de iyi yürüyor, ancak asıl çılgınlık üst devirlere yaklaştığınızda ortaya çıkıyor. Kesiciden önceki son 300-400 devir biraz sönük, ancak bunun hemen öncesinde müthiş bir ivme hissediyorsunuz. Bu hızlanma karakteri, sert yürüyen ve güçlü egzoz hışırtısı (başka türlü tanımlamak gerçekten çok güç) ile birleşiyor ve agresif bir hot hateh karakteri ortaya çıkıyor. Yol tııtuş, Renault Sport imzalı şasisi sayesinde oldukça iyi, ancak hızlanırken ön tarafın olması gerektiğinden fazla hafiflediğini düşündürüyor. Gövde kontrolü genel olarak iyi, arkası pek çok rakibinden daha iyi tutunuyor, ancak virajlarda, biraz geciken elektronik diferansiyel kilidi sebebiyle hafif önden kaymalar yaşayabiliyorsunuz, ün tarafı kontrol etmek kolay, ancak arka tarafın da biraz oynanabilir olmasını tercih ederdik. Bu otomobili daha önce de, yurt dışındaki lansmanmda kullanma fırsatı bulmuştum. Laguna V6’daki kadar iri ön disklere sahip frenlerinin çok güçlü olduğunu hatırlıyorum, ancak maalesef test aracının frenleri biraz yıpranmış ve bu yüzden fren anında direksiyonda küçük titreşimler yaratıyor. Ancak buna rağmen fren performansı oldukça iyi.

Clio RS, genel olarak etkileyici bir hot hatch; ondan keyif almamak, sürüş sırasında heyecanlanmamak mümkün değil. Bu hislere zarar veren tek şey ise EDC şanzıman. Tamam, çift kavrama sayesinde oldukça hızlı ve vites kulakçıklar da, büyüklüğü, kullanılan materyal ve tepkileriyle tam olarak istediğimiz gibi. Ancak maalesef bir DSG kadar keskin geçişler gerçekleştiremiyor ve bazen geç kalıyor. Düşük hızlarda da ufak tefek kararsızlıklar yaşadığına şahit oldum. Daha sert ve hızlı şanzıman tepkileri ya da kısa yollu, 6-ileri bir manuel şanzımanla kusursuz bir paket olabilirdi. Yine de 6.7 saniyelik 0-100 km/s süresi, çılgın orta ve üst devirleri, sesi ve tepkileriyle insanın kanını kaynatan bir otomobil yeni Clio RS. Keşke silindir hacminde o fazladan 18 cc olmasaydı da, 100 bin TL’nin altında bir fiyatla satılabilseydi.

Kaynak: EVO

Galeri























Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version