Eski F1 patronu Bernie Ecclestone, 2009 senesinde BMW, Toyota ve Honda’nın spordan gidişinin ardından şöyle demişti: “Üreticiler giderler ve gelirler. Çok fazla bağlılık yoktur. Kendilerine uydukları zaman girerler, uymadıkları zaman çekilirler. Genelde zor durumda olduklarında ayrılırlar.

Renault F1’in 40 Yıllık Serüveni’ne Bakış

İstisnalar dışında doğru. Mesela Ferrari, dünya şampiyonasının başladığı 1950 yılından bu yana burada. Diğer yandan Renult bazı taktiksel ayrılıklar dışında 40 yıldır spora farklılık getiriyor. Hem de Renault, Scuderia’nın finansal yatırım gücüne sahip olmadan bunu gerçekleştiriyor.

Renault her zaman F1’in doğal olarak kendilerine uyduğunu ifade ediyor. Ancak spor için aynı hisler her zaman geçerli olmuyor. FIA ile bazı politik sıkıntılar da yaşandı.; Renault’nun 2006 yılındaki kütle amortisörü de tartışmalıydı. Fakat yoldaki tümsek büyük bir başarıya uzanmak demekti. Şu anda Renault, spor tarihinde en yüksek zafer sayısına sahip üçüncü takım.

Peki Renault’yu diğer otomobil üreticilerinden ayıran özellik ne? Ferrari gibi onlar da F1’i sadece bir pazarlama taktiği olarak görmüyorlar. F1 zaferi almakla teknik mükemmellik arasındaki bağlantının farkındalar. Renault buradaki mücadeleye ortak olmayı ve ileri teknoloji mühendisliğini çok seviyor.

Şirketin ilk grand prix otomobili RS01 çok çarpıcıydı çünkü 1.5 litrelik V6 turbo motora sahipti. F1 daha önce böyle bir tür görmemişti. En başta bazı dayanıklılık sorunlarına karşın turbo gücü çok geçmeden sporun önemli bir dönemine eşlik etti.

Onu diğer teknik yenilikler izledi. Bunların arasında aracın ağırlık merkezini düşüren 111° V10 motor da vardı. Renault sürekli olarak silindir kapağının, yanma çevriminin ve ateşlemenin sınırlarını zorluyor. Daha önce 1992-1993’te Williams’ın aktif süspansiyon meselesinde yer aldılar. Renault bugünlerde karmaşık 1.6 litre güç ünitesini de sonuna kadar zorluyor.

Geleneksel olarak Renault, pilotlarını da zorlamayı sever. 1971’den bu yana Formula Renault serisiyle genç yetenekleri yetiştiriyorlar. Birçok harika isim de Renault gücüyle yarışmıştır. Alain Prost, Ayrton Senna ve Fernando Alonso ilk grand prix’lerini Renault ile kazandı. Nigel Mansell, Damon Hill, Jacques Villeneuve ve Sebastian Vettel tüm dünya şampiyonluklarını Renault motoruyla elde etti.

Kısacası Renault uzun zamandır F1 ekosisteminin harika bir parçası ve bunun zayıfladığını gösteren herhangi bir şey de yok. Üç takım bu yıl Renault motoru kullanıyor. Nisan ayında da RS 2027 F1 konsept aracını tanıttılar.

Eğer Renault’nun planları 10 yıl daha devam ederse, F1’de 50. yıllarını tamamlayacaklar. Bu sadakat sana gelsin Bernie…

Kaynak: Car

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version