Eski bir otomobiliniz var ve yeni bir şeyler satın almayı mı düşünüyorsunuz?

Eğer öyleyse size rehber olması amacıyla son 10 yılın en büyük otomobil trendlerini ve buluşlarını anlatacağız.

Crossover’lar: Bunlar off-road yapamayan SUV’lar. Baz alındıkları hatchback’lere göre daha büyükler, ağırlar. pahalılar (yani karlılar), hantallar, yavaşlar ve daha fazla yakıt tüketiyorlar. Genel olarak daha fazla kapasite veya çok yönlülük sunmazlar.

Uydu Navigasyonu: Bir zamanlar, her otomobilin torpido gözünde haritalar olurdu. Şimdi ise parmak izi dolu navigasyon ekranı var. Geçmiş 10 yılın en akıllı buluşu diyebiliriz. Ama şunu bilmelisiniz: Aracın içerisinde kendine ait bir navigasyona ihtiyaç yok. Sadece akıllı telefonunuzdaki Google Maps’i veya diğer uygulamaları kullanın. Bir telefon tutacağı alın ve bunu aracın camına yapıştırın. Araç içi navigasyon almaktan çok daha ucuzdur ve güncellemeyi de kolayca yapabilirsiniz.

Dokunmatik Ekranlar: Eski otomobillerde bolca düğme, döner düğme veya şalterler yer alıyordu. Hepsinin hissi farklıydı. Aracın kontrollerine alıştığınızda gözünüzü yoldan ayırmadan bunları kullanabiliyordunuz. Ama diğer yandan yeni otomobillerde konsolun ortasında dev ekranlar bulunuyor ve bunlar düğmelerin yerini aldı. Her zaman dokunmatik ekrana bakmak zorundasınız ve menüler arasında dolaşmak dikkati dağıttığı kadar zaman kaybı da yaratıyor.

Sesli Komut Sistemi: Aracın bilgi-eğlence sistemi ne söylerseniz onu yapıyor ama nadiren çalışıyor.

Bilgi-Eğlence: Daha önce radyo olarak biliniyordu. Birkaç düğme ve döner düğmeye alıştıysanız bunlar ergonomik açıdan geri adım gibi gelecektir. Birçok bilgi-eğlence sistemi sezgisel olmaktan uzak ve kullanışlı değil.

Bluetooth: Akıllı telefonunuzu, kablosuz olarak aracınıza bağlıyor. Böylece eller serbest şekilde konuşabiliyor veya telefondaki müzikleri araçta dinleyebiliyorsunuz. Ancak tamamen eller serbest bir konuşmanız olsa da, konsantrasyonunuz yolda değil konuşmada oluyor. Bu yüzden sürüş yaparken telefonun kullanılmaması tavsiye ediliyor. Yani Bluetooth her açıdan sürücü için yararsız.

Otomatik Silecekler Çok Gerekli mi?

Otomatik Silecekler: Yağmuru algılıyorlar ve otomatik olarak çalışıyorlar. Ben. Yağmuru fark edemeyen sürücüler için tasarlandı. Muhtemelen onlar dokunmatik ekranlarına bakıyorlar. Aksi halde silecek kolunu oynatmak ne kadar zor olabilir ki?

Akıllı Anahtarlar/ Anahtarsız Giriş: Motoru çalıştırmak için anahtarı cebinizden çıkarıp kontağı çevirmenize gerek yoktur. Sadece çalıştırma düğmesine basarsınız. Tamam, yine de anahtar gibi bir şeye ihtiyacınız vardır. Bunlar ise genelde orta konsolda veya kapı cebinde tıkırdayıp dururlar. Ya da kaybolurlar.

Elektrikli El Freni: Otomatikler için idare eder fakat manueller için çok kötüdür. El freni kolunun yerine bir düğmenin gelmesi ergonomik olarak harika. Fakat böyle bir düğmeniz varken, yokuş yukarı bir park alanına girmeyi deneyin. Eski moda el freninin getirdiği hassasiyeti kaybediyorsunuz.

Adaptif Hız Sabitleyici: Aracınız otomatik olarak öndeki aracı takip eder ve belli bir mesafeyi korur. Otomatik olarak frenler ve hızlanır. Rahat olabilirsiniz. Ama aslında öyle olmuyor.

AdBlue: Otomobil endüstrisinin son çaresiz denemesi, dizelleri temiz hale getirmeye çalışmaktır. Bu, bir depoda yer alan irindir. Aracın egzozuna NOx’u azaltmak için püskürtülür. Dizel araçlar artık gerçekten çiş yapıyor…

Kaynak: Car

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version