SUV tipi araçların artması rekabetteki modellerin işlerini zorlaştırıyor. Bu yüzden diğerlerinden farklılaşabilen üreticiler şanslarını arttırıyor. Volvo da tamamen yenilediği tasarım felsefesi, geliştirdiği teknoloji ve donanımlarıyla öne çıkmaya çalışan markalardan biri. İlk kez kullandığı CMA isimli modüler platformdan yükselen XC40 da farklılaşmaya aday bir otomobil olarak karşımıza çıktı.

Stil Sahibi: Volvo XC40 D4 AWD Inscription

Abileri XC60 ve XC90’da da karşımıza çıkan tasarım dilini paylaşan XC40, dik ön panjur, Thor Çekici adı verilen LED gündüz farları ve L şeklindeki LED stoplarla benzeşiyor.

Geniş tekerlek yuvaları 17 ile 21 inç arasında değişen ebatlarda jant ve lastik setleri için tasarlanmış. En çok dikkatimizi çeken otomobilin yüksek yapısı oldu. Daha önce ilk sürüş izlenimi yazımızda rakiplerle kıyaslamış olsak da birkaç detayı hatırlatmakta fayda var. XC60’tan sadece 3 mm alçak olan XC40, en önemli rakiplerinden biri olan Audi Q3’ten 65 mm daha yüksek.

Otomobilin içerisine geçtiğimizde de yüksek sürüş pozisyonuyla karşılaşıyoruz. Yüksek tavan yapısı sayesinde, test aracımızda panoramik cam tavan olmasına rağmen ön ve arka baş mesafesinde uzun boylu yolcular için yeterli alan sunulduğunu gördük. 460 litrelik bagaj hacmi sınıf ortalamalarını yakalayan bir değer.

Otomobil içerisinde premium algıyı yükselten malzemeler kullanılmış. Kapı içlerinde sert plastik yerine kumaş görünümlü bir kaplama görülüyor. Bu malzemenin geri dönüştürülmüş plastikten elde edildiği gelen bilgiler arasında.

Konsol modern çizgilerle şekillenmiş. Merkeze konumlandırılan 12 inçlik dokunmatik ekrandan birçok ayarın yapılabilmesi sayesinde düğme karmaşasından kurtulmuş. Fiziksel olarak ses ayarı düğmesi olması da ergonomiyi arttırıyor.

Vites konsolunun da sade görünmesinde elektrikli park freni ve benzerlerinden küçük tasarlanan vites kolu etkili olmuş. Vites kolunun kısa tarımı önündeki eşya gözüne ulaşımı kolaylaştırıyor. Ancak joystick şeklinde, kademesiz çalışan vites kolu sadece ileri ve geri hareket ettirilebiliyor. Vites geçişinin gerçekleşip gerçekleşmediğini ise gösterge grubundaki küçük tasarlanmış vites ekranından takip etmek gerekiyor. Bu durum özellikle geri vitese geçip geçmediğini anlamakta güçlük çıkartabiliyor. Vites kolu ya da direksiyon arkası kulakçığı gibi çözümlerle manuel olarak vitesler arasında seçim yapabilme imkanı sunulmamış.

190 HP’lik turbo dizel motor XC40’a dinamizm katıyor. Alt devirlerden itibaren canlı olan D4’ün 8,5 saniyelik 0-100 km/s hızlanma test verisi, fabrika verisine yakın bir sonuç. Ara hızlanmalarda beklenilen ataklığı sağlayan otomobilin motor-şanzıman uyumu başarılı.

Yakıt tüketimine baktığımızda ise 7,0 lt/100 km’lik ortalama test tüketiminin fabrika verisine göre yüksek olduğunu görüyoruz. Yine de 1735 kg’lik boş ağırlığa rağmen bu tüketimin makul olduğunu söyleyebiliriz.

Standart olarak gelen dört tekerlekten çekiş sistemi sürüş güvenliğini arttıran bir donanım. Otomobil standart yol koşullarında önden çekişli karakterinde yol alıyor.

Süspansiyon sisteminde de konfor ön planda tutulmuş. Büyük ebatlı jantlara rağmen amortisörlerin darbe sönümlemesi başarılı. Bozuk zeminlerde süspansiyonun karşıladığı darbeler kabini içerisine ulaşmıyor.

Volvo XC40 D4 AWD Inscription Genel Değerlendirme

Genel olarak değerlendirdiğimizde, XC40 D4 AWD’nin premium sınıfta benzer motora sahip rakiplerinden daha uygun başlangıç fiyatının çekici olduğunu söyleyebiliriz. Bu fiyat karşılığında güçlü ve performanslı bir motor, makul tüketim, hızlı ve pürüzsüz çalışan otomatik şanzıman, sürüş güvenliğini arttıran AWD sistemi sunuluyor. Geniş yaşam ve yükleme alanı, modern tasarımıyla, XC40 mantıklı bir seçenek. Yüksek satış rakamlarına ulaşabilmesi önündeki tek engelin rakiplerinde olan, küçük silindir hacimli motorla birlikte otomatik şanzıman sunulmaması olduğu söylenebilir.

Otohaber

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version