Volvo’nun ürün planlamacılarına yapılabilecek eleştiriler listesinde, aceleci oldukları türünden bir eleştiri kesinlikle listenin son sırasında geliyor. 2002’de yollara çıkan ilk Volvo XC90’ın emekliliği için 2014 yılını beklememiz gerekti. Yeni nesilse 2015’te işbaşı yaptı. Otomobil dünyasının içinde bulunduğumuz yüzyılın başından bu yana nasıl bir değişim gösterdiğini anlamak için yeni XC90’ın motor yelpazesine bakmak yeterli: Artan boyutlar ve 2 tonu aşan boş ağırlığa rağmen yeni Volvo sadece 4 silindirli ve 2,0 lt’lik motorla yetinmek zorunda. Selefinde karşımıza çıkan 5,6 ve 8 silindirli motorlar artık mazide. Üstelik V8’den altının kısa bir süre öncesine kadar hakaret sayıldığı Amerika pazarında da büyük Volvo sadece 4 silindirli motorlarla satılıyor. Anlaşılan yeşil olmak yeni moda. 

BMW ve Volkswagen müşterileri de acaba aynı pencereden mi bakıyor? Bu kadar fazla ve yoğun bir hacim küçültmeye rakipler biraz temkinli yaklaşıyor: Örneğin BMW X5 için çok daha yüksek silindir hacimli ve silindir sayılı motorlar sunulmakla birlikte başlangıcı karşılaştırmaya konuk olan 218 HP gücündeki 4 silindirli dizel 25d versiyonu yapıyor. VW ise en prestijli iki modelinden biri olan Touareg’de baz dizel olarak 204 HP gücünde ancak tam 3,6 lt’lik bir V6’ya yer veriyor. 

XC90’ın durumunda lüks ve 4 silindirli motor gayet uyumlu bir birliktelik sunuyor. 225 HP güç ve 470 Nm maksimum tork değerlerine sahip olan D5 verisyonu için zayıf dışında her türlü yorum yapılabilir. Rölantiden itibaren kendini belli eden motorda değişken türbin geometirili küçük bir ilk turbo, alt devirlerle meşgul olurken orta devirlerden itibaren bayrağı devralan ikinci ve daha büyük bir turbo motorda ikinci rüzgarı estiriyor. Etkileyici bir motivasyonla tam boy SUV’u 8,6 saniyede 0’dan 100 km/s’e çıkarabilen motor, 130 km/s ve üzeri hızlarda da yeterli performans rezervine sahip.

XC90 çevik ama sıkı

8 ileri otomatik şanzıman seri vites değişimleriyle otoyol sürüşlerinde motorun çevirdiği devrin mümkün olduğunca düşük olmasını sağlıyor ve böylece gürültü seviyesi de azalıyor. Böylesi daha iyi. Çünkü aslında gayet iyi bir şekilde izole edilen motor sesi devirle birlikte artıyor. XC90’ın konfor hissi, sıkı bir temel ayara sahip opsiyonel havalı süspansiyon sistemi ve 20 inçlik çok büyük alaşımlı jantlardan olumsuz etkileniyor. Jantlar çok etkileyici görünse bile yol yüzeyindeki kısa dalgalanmaların ve yamaların, adaptif süspansiyon sistemi konfor ayarındayken bile direksiyon üzerinden sürücüye iletilmesine neden oluyor.

Direksiyon, hıza bağlı değişken servo desteği ve direkt yapısıyla sürücü-yol diyaloğunu yoğunlaştırıyor. XC90, boyutları dikkate alındığında virajları şaşırtıcı bir kıvraklık ve hassasiyetle geçerken bu esnada rahatsız edici gövde hareketleri de yaşanmıyor. Spor modu seçildiğinde ESP hafif arkadan kaymaya tolerans gösterecek kadar geç ancak aynı zamanda da ekili devreye giriyor.

Spor ve konfor ayarları arasında tercih yapmak için orta konsoldaki dairesel bir kumandayı önce bastırmak sonra da çevirmek gerekiyor. Bu işlem kokpitin geriye kalan fonksiyonlarının kullanımı karşısında çocuk oyuncağı gibi kalıyor. Volvo’da 2,0 sadece silindir hacmini belirtmiyor aynı zamanda da yeni kontrol mantığını da işaret ediyor. Multimedya dışında klima, asistan sistemler ve araç özellikleri 9,2 inçlik bir tablet üzerinden kontrol ediliyor. Gözü yoldan ayırmadan sezgisel bir kullanım kolaylığı sunan fiziksel kumandalar yok denecek kadar az. Start/stop sistemini devre dışı bırakmak için bile dokunmatik ekran üzerinde pek çok hareket yapmak gerekiyor. Ekran üzerindeki küçük ve yarı İngilizce menüler her zaman en mantıklı kullanımı sunmuyor. Bununla birlikte gerçek zamanlı trafik yoğunluğu uyarısı gibi çevrimiçi özellikler de şimdilik kullanılamıyor. Ancak güncelleme ve yeni uygulama yükleme imkânı sayesinde kısa bir süre sonra bu tarz eksiklikler de giderilmiş olacak.

X5 olgunluk çağında

Bilgi-eğlence sistemi meraklıları BMW’de güncel olanı şimdiden yaşayabiliyor. Elbette Almanya’da 3400 € karşılığında sunulan Connected Drive navigasyon paketini tercih ettikleri müddetçe. Bu sayede trafik ve hava durumu bilgileri anlık olarak internet üzerinden sürücüye iletilirken, elektronik posta kutusu da yine sistem üzerinden kontrol edilebiliyor. Daha fazlasını bekleyenler için sunulan Concierge hizmetinde telefonun öbür ucundaki bir görevli X5 sürücüsü için otel veya restoran rezervasyonu gibi incelikleri organize edip rezervasyonun konumunu eşzamanlı olarak navigasyon sistemine girebiliyor. 

218 HP gücündeki baz dizelin sunduğu performans “heyecansız ama tamamen yeterli” kategorisine giriyor ve neredeyse Volvo XC90’la aynı seviyede. Ancak dört silindirli motorun gürültü yalıtımı daha iyi ve motor yüksek hızlarda akustik olarak daha arka planda kalıyor. Bu arada 2,0 lt’lik motor artık 231 HP ve 500 Nm maksimum tork değeriyle tüketicilerin karşısına çıkacak ve bu artış için 250 € (Almanya) gibi makul bir fiyat istenecek. 

BMW X5 fiyatlarında küçük değişiklikler yapacak olabilir ama iki parçalı bagaj kapağı üçüncü nesilde de korunuyor. Bagaj kapağının alt kısmı ağır yüklerin rahat bir biçimde bagajın içine itilmesi için pratik bir aktarım noktası görevi görüyor. Ancak bu bölümü piknik masası olarak kullananlar da az değil. Kapağı gaz basınçlı bir pistonla otomatik olarak yükselen bagaj zeminindeki ek alan veya katlandığında düz bir zemin oluşturan üç parçalı arka koltuk sırtlığı X5’in pratik yönleri arasında.

Rahat koltuklar, geniş kabin ve sayısız eşya gözü gibi detaylar, X5’in sporcudan seyahat otomobiline evrilmesinin işaretleri arasında yer alıyor. Adaptif amortisörlerin kullanıldığı konforlu yürüyen aksam hem kısa hem de uzun darbeleri emişte başarılı. Direksiyonun XC90 kadar keskin bir karakterde olmaması hipreraktif tepkilerin oluşmasını engellerken X5’in yönlendirilme yeteneği çok yüksek.

Touareg ve harika konforu

Peki ya Touareg? 2010 yılından bu yana üretilen Touareg, kendisinden daha genç iki rakibinin karşısında eski usül kalıyor: Devasa ekranlardan arındırılmış analog göstergeler veya head-up göstergeden yoksun kokpit pek çok insan için daha huzur verici bulunabilir. Bununla birlikte geçtiğimiz yıl yapılan makyajla birlikte navigasyon sistemine eklenen önemli çevrimiçi trafik fonksiyonları, kolay anlaşılır menüler ve çok iyi çalışan bir sesli komut sistemiyle günümüz de yakalanıyor. Kokpitin geriye kalan kısmında da kullanımla ilgili soru işaretleri yok.

Touareg’in kabinine hakim olan yüksek kaliteyi XC90 ve X5 yakalayamıyor. Özenli bir biçimde birleştirilmiş yüzeyler de tıpkı bagajdaki peluş kaplama veya birinci sınıf kontrol elemanları gibi kalite hissini artırıyor. 4,80 m ile karşılaştırmanın en kısası olan en büyük Volkswagen, buna karşın en cömert diz mesafesinin sunulduğu ikinci koltuk sırasıyla beğeni topluyor. Rakiplerde sunulan üçüncü koltuk sırası Touareg’de yok ama ikinci koltuk sırasını 16 cm ileri-geri kaydırmak mümkün. 

Aracın doluluğundan bağımsız olarak en yüksek sürüş konforunu sunmayı başaran Touareg’in opsiyon listesindeki havalı süspansiyon sistemi yol yüzeyindeki yamalara hassas tepkiler sunarken uzun dalgalanmalarda da kontrolden çıkmıyor. Bu esnada Touareg’in rakiplerine göre biraz daha ağırkanlı bir yönlendirme karakteri sunduğu, virajlarda biraz daha sürücü müdahalesi gerektirdiği ve biraz daha fazla yanal hareket yarattığı da hesaba katılmalı. 

204 HP gücündeki TDI motor da sportif aromalar sunmaktan uzak. 8 ileri otomatik şanzımanın canlı ve seri çalışma karakteri motoru desteklese de V6, 4 silindirli rakip motorlara göre daha ağırkanlı. Bunun karşılığındaysa tok 6 silindir sesi bir teselli olabiliyor. Ancak rakiplere göre fazladan 1,6 lt/100 km tüketmesinin bir bahanesi yok.

Ancak Touareg’in son sırayı almasının ana nedeni motor değil. İkinci sıradaki XC90’dan 12 puanlık güvenlik dezavantajı Volkswagen için belirleyici oluyor. İsveçliler yeni amiral gemilerinde kavşak asistanı gibi, rakiplerinin opsiyonel olarak bile sunamadığı elektronik güvenlik yardımcılarıyla standartları belirliyor. Sektörde en büyük ilerlemeler elektronikte görülüyor. Bu açıdan bakınca yeni XC90’ın ömrünün selefi gibi 12 yılı bulup bulamayacağı meçhul. 

Sonuç:

1. BMW

Kariyerine ele avuca sığmaz, dinamik slalom ustası olarak başlayan X5, üçüncü neslinde zengin çevrimiçi fonksiyonlarla etkileyen huzurlu bir uzun yol otomobiline dönüşmüş durumda. Tutumlu ve sessiz 2,0 lt’lik dizel, günlük kullanımda tamamen yeterli bir seçenek.

2. Volvo

Büyük ve yeterli bir otomobil olan XC90, en önemli rakiplerinden ikisinin karşısında da olumlu bir etki bırakmayı başarıyor. Örnek derecede güvenli ve çevik bir sürüş sunan İsveçli’de buna karşın süspansiyon konforu ve kokpit kullanımında iyileştirilebilecek yönler var. 

3. Volkswagen

Touareg’in kısıtlı fonksiyonlara sahip bilgi-eğlence sistemini kabul edenler konforlu, çok yönlü, sağlamlık ve değişkenlik konularında etkileyici bir otomobile sahip olabilirler. 4 silindirli rakip dizellerin karşısındaki tüketim eksisi V6’nın keyifli sesiyle dengelenebilir.

Kaynak:automotor&sport

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version