Büyük CX-7'den sonra işte karşınızda Mazda CX-5. Aslında o kadar da kompakt değil. Birçok rakibinden daha uzun. Genel görüntüsü sportif ve özellikle önden yüksek ve agresif bir görüntüye sahip. Daha ilk bakışta dinamizmi hissettirmeyi de başarıyor. 2 litrelik atmosferik benzinli motor, şık tasarımı ve kabartılmış arka camlan ile ayırt ediliyor. Nitekim bunlar bir şehir Crossover'ında aranan özellikler… Mazda CX-5'in sürüş pozisyonu diğer Crossover'lara oranla daha yüksek ama konforlu. Yüksek olmasına rağmen iniş ve binişte sorun yok. Hatta ideal bir yükseklik de diyebiliriz. Bu tarz sürüş pozisyonu yüksekliği zaten yolu kontrol edebilmek için avantajlı. Direksiyonun ayar aralığı oldukça geniş. Bacaklar rahat ve dizlerin açısı direksiyonun başından hiç rahatsız olmadan saatlerce vakit geçirmeyi vaadediyor. İç tasarım anlamında ise klasik Japon çizgisinin siyah görüntüsüne alışmıştık. Ancak yine de bir parantez açmak gerekiyor. Mazda CX-5'in kabininde kullanılan malzemelerin yumuşaklığı ve yüzeylerde farklı materyaller arasındaki geçiş son derece kaliteli… 160 beygir gücündeki 4 tekerlekten çekiş sistemine sahip CX-5 yolda çok konforlu. Üstelik ses yalıtımı da başarılı. Seri ve sarsıntısız vites geçişleriyle göz dolduran 6 kademeli otomatik şanzıman, istenildiğinde manuel olarak da kullanılabiliyor. Manuel konumda kullanırken gelen olarak pek alışık olmadığımız bir şey fark ediyorsunuz. Motor devri "kırmızı hatta" ulaştığında şanzıman otomatik olarak vites değiştirmiyor. Bunun sebebi ise aracı manuel olarak kullanmak isteyenlerin Mazda CX-5'te o keyfî sonuna kadar yaşatılmak istenmesi…

Kaynak: quattroruote Şubat Sayısı 2014

Galeri

























































Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version