BMW 7 Serisi 40. yaşını kutluyor… Uçak motoruyla üretim serüvenine başlayan ve 100 yılı geride bırakan BMW’nin 2500 modeli, 1970’lerde markanın en lüks ve büyük otomobiliydi. Yine bu dönemde otomobil pazarı büyüdükçe daha lüks ve büyük bir otomobil geliştirmek için çalışmalara başlandı. İlk 7 Serisi’nin yüz bölümü dönemin 3 ve 5 serilerinin biraz büyümüş haliydi. 4,86 metre uzunluğundaki bu araçta, yol bilgisayarı, servis bakım göstergesi, elektronik kontrollü klima öne çıkan özelliklerden bazılarıydı.

İlk BMW 7 Serisi’nin 168 HP’lik 728, 181 HP’lik 730 ve 194 HP’lik 733i seçenekleri vardı. 1979’da karbüratörlü 7 Serisi modellerinin yerini enjektörlüler alırken model 1980’de Amrika ve Japonya’ya ihraç edilmeye başladı. BMW, özellikle Amerika pazarı için turbo beslemeli 6 silindirli motora sahip 735I modelini sundu. 1986’da üretimi sona eren birinci nesil 7 Serisi’nde farklı hacimlere sahip 6 silindirli benzinli motorlar görev yaparken, bu araçta ABS ve sürücü havayastığı seçenekleri de sunuldu.

İkinci Nesil BMW 7 Serisi Oldukça Farklıydı

1986’da tanıtılan ve yollara çıkan ikinci nesil 7 Serisi, tasarımı, konforu, teknolojisi ve teknik özellikleriyle öncüsüne göre oldukça farklı ve sıra dışı bir modeldi. Aslında BMW’nin geleceğin şekillenmesinde öncü modellerden biri olan ikinci nesil 7 Serisi’nin geliştirilmesi için Alman üretici, 1979’da çalışmalara başladı. 1983’te ortaya çıkan tasarımın gerçek ölçekli kilden maketi oluşturuldu.

Ardından 1986’da üretime başlanan ikinci nesil 7 Serisi, 4910 mm uzunluğundaydı ve bugün markanın sembolleri arasında yer alan L şeklindeki stopları kullanan ilk BMW modeliydi.

Telefon, faks, şarap soğutucusu gibi özellikler yer alırken, arka koltukları elektrikli olarak ayarlanabiliyordu. Bu araçta ilk aşamada, sıralı 6 silindirli 730i, 735i ve 735iL seçenekleri vardı. Long seçeneği standarttan 114 mm daha uzundu. 730i’de görev yapan 3,0 lt’lik 6 silindirli motor 185 HP güç üretiyordu.

1987’de Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılan 750i, II. Dünya Savaşı sonrasındaki ilk V12 motorlu Alman otomobiliydi. Oldukça titreşimsiz çalışan bu V12, 300 HP güç üretiyordu. Bu aracın maksimum hızı 250 km/s’de sınırlanıyordu ama hız kesici yoksa 750i, 270 km/s’ye ulaşabiliyordu.

750i ve 750iL, daha büyük böbrekleri, egzozları ve jantlarıyla 6 silindirli 7 Serisi’nden de ayrılıyordu. Bu araçlarda otomatik klima sistemi, nappa deri döşeme bulunurken bufalo derisi isteğe bağlıydı. Ayrıca elektronik kontrollü süspansiyon sistemi de bu araçta görev yapıyordu. 1991’de 750iL’de xenon far görev yapmaya başladı.

1992’de makyajlanan 7 Serisi’nde V8 motorlu 740i seçeneği yer alırken 730i’de de sıralı 6 silindirli ve V8 motor seçeneğiyle 5 ileri otomatik şanzıman vardı. Ayrıca çekiş kontrol sistemi ve elektronik kontrollü sürüş sistemi (ACS) sunuluyordu. İkinci nesil 7 Serisi, BMW’nin lüks sınıftaki yerini sağlamlaştırırken 1994’te yollara çıkan üçüncü nesil 7 Serisi daha iri ancak aynı zamanda da zarif hatlı bir karosere sahipti.

Üçüncü nesil 7 Serisi, 1994’ün başlarında yollara çıktı.Başlangıçta 6 ve 8 silindirli motor seçenekleri bulunan bu araca 6,0 lt’lik V12 de eklendi. 725 tds ile 7 Serisi’nde ilk kez dizel motor seçeneği yer aldı. Ayrıca 2001’de perde hava yastığı sunan ilk model olan 7 Serisi, 1994’te navigasyon sistemine sahip ilk Avrupalı otomobildi.

2001’de yollara çıkan dördüncü nesil 7 Serisi, Chris Bangle tarafındna tasarlandı. Önceki nesline göre boyutları büyüyen bu araçta iDrive özelliği ilk kez kullanılmaya başladı. 8,8 inçlik multimedya ekranına sahip olan araçta, dünyada ilk kez 6 ileri otomatik şanzıman görev yapıyordu. Dördüncü nesil 7 Serisi’nin 750i versiyonundaki V12, dünyanın ilk direkt püskürtmeli V12 motoruydu. Bu araçta elektronik süspansiyon kontrolü ve pnömatik arka süspansiyon sistemi vardı. BMW, hidrojenle çalışan Hydrogen 7 modelini 100 adet üretti ve seçkin müşretilerine kiraladı.

2008’de yollara çıkan beşinci nesil 7 Serisi’nde bulunan ActiveHybrid 7 seçeneği bu aracın en büyük yeniliklerinden biriydi. 8 ileri otomatik şanzımana sahip bu nesilde ilk kez 4 tekerlekten çekiş yani xDrive sunulmaya başlandı. 2009’da yollara çıkan 760i’de görev yapan V12 motorda direkt yakıt püskürtme sistemi ve çift Vanos’a (değişken supap zamanlaması) ek olarak turbo besleme yer alıyordu.

BMW 7 Serisi’nin Altıncı Neslinde Neler Farklı?

2016’da yollara çıkan altıncı nesil 7 Serisi, karbonfiberin de kullanılmasıyla önceki nesline göre 130 kg hafifledi. Yeni adaptif sürüş kontrol sistemi, lazer farlar, 7 Serisi’nin öne çıkan özellikleri arasında yer alıyor. Sıralı 4 ve 6 silindirli, V8 ve V12 motor seçenekleri bulunan güncel 7 Serisi’nde 8 ileri Steptronic otomatik şanzıman görev yapıyor.

Plug in hybrid teknolojili 740e modeli, katalog verilerine göre 2,1 lt/100 km’lik ortalama yakıt tüketimiyle bir rekor kırıyor. Bu araç sadece elektrik motoruyla 120 km/s hıza ulaşıyor ve tam dolu pillerle 40 km’lik bir menzile sahip. Uzaktan park etme özelliği sunan 7 Serisi’nde parmak hareketiyle kontrol edilen multimedya ekranı ve ultra lüks iç mekanı bulunuyor.

Kaynak: auto motor&sport

Share.

Leave A Reply Cancel Reply

Exit mobile version