Alman lüks otomobil markası Audi’nin geçmişine göz attığımızda uzunca bir süre boyunca üretilen modellerin hep önden çekişli olduğunu görüyoruz. Ancak Volkswagen’in çok az bilinen Iltis isimli arazi aracının geliştirme sürecine dahil olan Audi, bu kırılma noktasından sonra dört çeker sistemlerde öncü konumuna yükseldi. Ve nihayet geldiğimiz noktada Quattro sistemi tam 40 yaşına basmış bulunuyor.
Aslına bakılırsa geçmişte dört tekerleğe birden güç aktarmak pek de zor değildi. Ancak eskiden geliştirilen parçalar daha çok sıkı arazi arabaları için uygundu, yani ağır ve kocaman parçaların varlığı söz konusuydu. Ancak Audi mühendisleri yıllar boyunca daha hafif, yeniden şekillendirilmiş ve kullanıcı dostu bir dört çeker sistemi tasarlamak için ter döktüler.
Audi bu sisteme İtalyancada “Dört” anlamına gelen “Quattro” ismini verdi ve en yüksek performanslı modellerinden birinde kullanmaya başladı.
5 silindirli 200 beygirlik Quattro modeli 1980 Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktı ve bu coupe modeli 1981 Dünya Ralli Şampiyonası’nda (WRC) yarıştı. 1985 yılına kadar tam 23 yarış kazanan Quattro böylelikle rüştünü ispatlamış oldu.
Tabii rakipleri de bu sırada boş durmuyor ve Quattro’ya alternatif dört çeker sistemleri geliştiriyorlardı. Mercedes Benz’in 260E ve 300E’de kullandığı 4Matic sisteminin yanı sıra BMW de 325i’de benzer bir donanım sunmaya başlamıştı.
Bugün ise giriş seviyesi A1 modeli hariç Audi’nin ürettiği her modelde Quattro sürekli dört çeker sistemi opsiyonel olarak satın alınabiliyor.
