Otomotiv endüstrisi baş döndürücü bir hızla değişiyor. Bunun en son göstergelerinden biri, General Motors bünyesindeki Avustralyalı otomobil markası Holden’in Yeni Zelanda da dahil olmak üzere faaliyetlerine kalıcı olarak son vermesi oldu. Her ne kadar çok sürpriz sayılmasa da bu karar sektörde şok etkisi oluşturdu. Markanın faaliyetlerine küçültülmüş olarak devam etmesi bekleniyordu, ancak beklenen olmadı ve Holden için yolun sonuna gelindi.
Holden’in kapanması Ford ve diğer otomobil üreticileri için olumlu bir gelişme sayılabilir. Ancak Ford Avustralya kendi deyimleriyle “ikonik marka” olarak tanımladıkları Holden’in arkasından saygı duruşuna durdular.
Twitter hesaplarından “Ford Avustralya ekibinde çalışan bizler Holden’in operasyonlarına son verme kararından dolayı çok üzüldük” şeklinde bir açıklama yayınlayan Ford Avustralya, “Holden’de çalışan arkadaşlarımıza bize ilham kaynağı oldukları için teşekkür ediyoruz. Sizi özleyeceğiz” cümlelerini kullandı.
GM kıtayı tamamen terk etmiyor
Holden markasının kapanması, GM’nin Avustralya kıtasını temelli olarak terk ettiği anlamına gelmiyor. En azından şimdilik. Otomobil üreticisi halihazırda kullanılan araçları için yetkili servis hizmetini 10 yıl boyunca sunmaya devam edecek. Yaklaşık 600 kişi işten çıkarılacak, 200 kadar personel de servis hizmeti verecek.
Böylesine köklü bir markanın kapanmak zorunda kalması ise otomotiv sektörünün acımasızlığına dair önemli ipuçları taşıyor aslında. Silikon Vadisi başta olmak üzere birçok teknoloji şirketinin otomobil üretmeye başlaması, elektrikli ve otonom araç geliştirmesi geleneksel markaları değişime zorluyor. Bu değişim de beraberinde acı reçeteleri tüketmeyi getiriyor doğrusu.
