Volvo, İsveç’in Gothenburg şehrinde “Drive Me” (Beni Sür) ismini verdiği yeni bir otonom araç geliştirme programını başlattı. Programa dahil olan katılımcılar, şirketin son teknolojiye sahip sürüş yardımcısı teknolojileriyle donatılmış hibrid Volvo XC90 modellerini kullanacaklar. Ayrıca arabalarda sürücülerin davranışlarını takip etmek için birçok kamera ve sensör de yer alacak.
İlk etapta XC90’larda bulunan sürüş yardımcısı teknolojileri nasıl kullanacakları hakkında eğitimden geçirilecek olan katılımcılar, Volvo mühendislerinin veri toplamalarına yardımcı olacaklar. Programın esas amacı da bu. Toparlanan veriler otonom sürüş teknolojilerinin gerçek hayata daha uyumlu olmasında Volvo’ya önemli katkı sağlayacak.
Şimdilik 2 aile programa dahil
Gothenburg bölgesinde yaşayan Hain ve Simonovski aileleri bu programa dahil edildi. 2018’in başlarında programa 3 yeni aile daha katılacak ve önümüzdeki 4 yıl boyunca katılımcı sayısı 100’e kadar yükselebilecek.
Volvo’nun 3 yılı kaldı…
Bu arada hatırlamakta fayda var, Volvo sürücüsüz araç çözümlerini 2021’den itibaren müşterilerine sunmayı hedefliyordu. Yani 2018’e girdiğimizi farz edersek Volvo’nun yalnızca 3 senesi kaldı. Bakalım, 2021’de beklenen teknoloji halkın kullanımına sunulabilecek mi?
Programın katılımcıları arasında yer alan Alex Hain “Bu projenin bir parçası olmak harika. Bir gün hayat kurtarabilecek teknolojilerin gelişmesine katkı sunma fırsatını yakaladık” dedi.
Aileler şimdilik tüm yolculuklarında ellerini direksiyondan çekmeyecekler. Ancak özel olarak hazırlanan eğitimleri aldıktan sonra ve Volvo’nun otonom sürüş teknolojisi tamamen kullanımlarına sunulduğunda yavaş yavaş sürücüsüz otomobillerinin keyfini çıkarabilecekler.
