Beni şaşırtan, ikinci kez baktıran son Audi'yi acaba ne zaman gördüm? Hafızamı biraz zorlamalıyım. İlk nesil TT olabilir mi? Evet ama bu uzun süre önceydi. Ya da A2? Hani şu doksanların sonunda yollara çıkan garip ama özgün tasarımlı küçük alüminyum otomobil. Evet, bu da listemde yer alabilir ama üzerinden neredeyse 20 yıl geçmiş. Hah tamam R8. En azından bu daha yeni. Ama durun bir dakika o bir süperspor otomobil. İyi görünmek zaten olmazsa olmazları arasında. Sanırım geniş kitlelere hitap eden volüm modellerinde çarpıcı bir tasarım sunan bir Audi bulmakta zorlanıyorum. Neyse ki yeni A4 tanıtıldı… Şaka şaka!
Volkswagen Grubu'nun premium markasının orta sınıftaki modeli A4 yeni neslinde aslında bizi şaşırtıyor. Ancak bunun olumlu bir şaşkınlık olduğunu söylemem zor. Zira yeni A4, tepeden tırnağa yeni bir üretim olsa da karşımızda üç sene önce tanıtılan A3 sedan'ın büyük boyu var demekte mümkün.
Güçlü pazarda ağırlığı olan markaların tasarımla çok oynamamasının mantıklı bir açıklaması var elbette. Mesela korku. Kimse elindeki başarıdan olmak istemez ve kaybetme korkusu da insanı bazen daha ağırbaşlı hareket etmeye yönlendirebilir. Yeni A4 için bu söylenebilir mi? Tam olarak değil. Bir önceki neslin kapsamlı bir makyajı gibi görünen yeni A4'teki değişimin karşısında Mercedes'in orta sınıftaki başarılı modeli C Serisi'ni yenilerken nasıl güçlü ve cesur davrandığını hepimiz biliyoruz. Denebilir ki Audi belli bir standardı koruyor ve tasarımında geçmişi sürdürüyor. İtiraz ediyorum! Konu eğer geçmişle bağları koparmadan yenilenmekse karşımızda BMW 3 Serisi gibi bir örnek var. Böbrek formlu ön ızgara, Hofmeister kıvrımlı C sütunu ve L formlu stoplar çok uzun zamandır BMW'nin tasarım DNA'sını oluşturuyor ama insan 3 Serisi'ne baktığında kendini tekrar ediyormuş hissine kapılmıyor.
Yeni A4'e dönecek olursak tasarımla ilgili hayal kırıklığının temelinde aslında çok önemli bir detay yatıyor. Bu otomobil aslında geçtiğimiz yılın başında satışa sunulacaktı. Ancak Audi'nin o dönemlerde tasarım bölümünün başına yeni gelmiş olan Marc Lichte, yeni nesille ilgili birtakım değişiklikler yapılmasına karar vermiş ve otomobilin tanıtımı yaklaşık bir buçuk yıl rötar yemişti. Acaba Bay Lichte kendisinden önce çizilmiş otomobile müdahale etmese ortaya daha çarpıcı bir model çıkabilir miydi? Kim bilir?
Farlardaki keskin kıvrım ve baskın büyük ön ızgara otomobilin yüz ifadesinin temelini oluştururken ilk Audi'den bu yana korunan üç yan camlı tasarım ve kubbe formlu tavan da dikkat çekiyor. Çift parçalı stopların iç kısımlarında da farlarda olduğu gibi küçük bir çıkıntıyla "fark" yaratılmış. Tasarımın beğenilmesi tamamen subjektif yani göreceli bir kavram olsa da tasarımın matematiksel başarısının ölçüldüğü yer aerodinami ve yeni Audi A4 bu konuda çok başarılı. 0,23 Cd'lik hava sürtünme katsayısı A4'ü sınıfının en aerodinamik otomobili yapıyor. 4726 mm ile yerini aldığı modelden 10 mm uzun olan yeni A4'ün 2820 mm'lik dingil mesafesi de bir önceki nesilden 12 mm fazla. Rakiplerine bakıldığında 4633 mm'lik BMW 3 Serisi ve 4686 mm'lik Mercedes C Serisi'nden uzun olan Audi A4'ün Passat'tan ise 41 mm kısa olduğu görülüyor.
Son nesilde sürücüyü saran kokpit yeni A4'te biraz daha özerk bir yapıya bürünmüş. Azalan düğmeler dikkat çekiyor. Audi denince akla birinci sınıf malzemeler ve sonsuza kadar dayanacak hissi veren işçilik geliyor. Yeni A4'le henüz direkt bir temasım olmadı ama Audi'nin bugüne kadar yaptıklarını yapacaklarının garantisi olarak görüyorum.Sınıfındaki rakiplerine bakıldığında donanım seviyesine göre standart veya opsiyonel olarak sunulan programlanabilir dijital gösterge tablosu Audi'yi BMW 3 Serisi ve Mercedes C Serisi'nden ayırıyor. Sürücü kullanım tarzına göre gösterge tablosunun merkezine navigasyon sistemini veya hız ya da ekonomi değerlerini getirebiliyor. Rakipler demişken A4'ün klasik olarak sadece BMW 3 Serisi ve Mercedes C serisi gibi premiumlarla rekabet etmeyeceğini hatırlatmalıyız. En önemli rakiplerden biri de aynı grup çatısı altında: Volkswagen Passat. Passat da A4 gibi programlanabilir bir dijital göstergeye (opsiyonel) sahip. Bununla birlikte yeni A4'ün kokpitindeki havalandırma ızgaraları da Passat'ı hatırlatıyor. Hem Volkswagen Passat hem de Audi TT'de yakından incelediğim dijital gösterge toblosu alışıldıktan sonra tüm fonksiyonlara erişimin tek noktadan sağlanması açısından kolaylık sağlıyor. Anca 3 Serisi'nin dört klasik analog göstergeden oluşan gösterge tablosunun çok daha kolay anlaşılır olduğu da bir gerçek.
Donanım ve özellikle de elektronik sürüş yardımcıları konusunda büyük bir gelişimin yaşandığı yeni A4, Audi tarafından sınıfının en kapsamlı güvenlik donanımlarını sunan otomobil olarak tanımlanıyor. Tüm donanım ve motor seçeneklerinde standart olarak sunulan Audi Pre Sense City Sistemi, 85 km/s hıza kadar ön camdaki bir kamera yardımıyla 100 metre ilerisine kadar tarama gerçekleştirip olası çarpışmalara karşı tetikte bekliyor. Sürücü önce sistem tarafından görsel ve sesli olarak uyarılırken, çarpışmanın kaçınılmaz olması durumunda tam frenleme otonom olarak gerçekleşiyor. Sistem 40 km/s hıza kadar çarpışmayı tam olarak önleyebilirken, 40 ile 85 km/s arasındaki hızlarda ise çarpışmanın etkisi ciddi anlamda düşürülebiliyor.
Stop&Go (Dur&Devam et) ve yoğun trafik yardımcısına da sahip olan adaptif hız sabitleyici A4'ün opsiyon listesindeki donanımlardan biri ve otomobilin otomatik şanzımanlı versiyonlarında 0-250 km/s hız aralığında devrede kalıyor. Yoğun trafik yardımcısı, fiziksel şartları elverişli olan yollarda A4'ün yolu otonom olarak takip etmesini sağlıyor. Şerit çizgileri, trafik işaretleri ve öndeki araçlar sistemin klavuzları arasında yer alıyor. Audi'nin ilk kez yeni A4'te kullandığı, 2 ile 10 km/s arasındaki hızlarda devrede olan sistem, soldan direksiyonlu otomobillerde sola dönüş sırasında karşıdan gelen bir çarpışma tehlikesi algılandığında otomobili otomatik olarak durdurabiliyor.
Güvenlik donanımlarına bakıldığında eli bir hayli güçlü olan yeni A4'ün rakipleri arasında kendisine en çok yaklaşan model VW Passat olarak dikkat çekiyor. BMW 3 Serisi ve Mercedes C Serisi de şerit takip ve şerit değiştirme yardımcısı, otonom fren özelliği, Stop&Go özellikli adaptif hız sabitleyici gibi özelliklerle günü yakalıyor.
Yeni nesil yollara çıkana kadar düşük hacimli motorlar konusunda rakiplerinin gerisinde kalan Audi A4, yeni modelle birlikte bu dezavantajından, en azından benzinli motorlar için kurtuluyor.
A4'ün başlangıç seviyesini oluşturan 1,4 lt'lik benzinli turbo ünite 150 HP güç ve 1500-3500 devir aralığında 250 Nm maksimum tork üretiyor. 7 ileri vitesli çift debriyajlı otomatik ve 6 ileri vitesli manuel şanzımanların görev yaptığı bu motor seçeneğinin ortalama yakıt tüketimi ise 4,9 lt/100 km. Başka deyişle, yerini aldığı bir önceki neslin baz benzinli motoru 1,8 TFSI'a göre %21 daha tutumlu.
Alüminyum karterli motorun ağırlığı 100 kg'nin altında tutulurken, silindir kapağına entegre edilen egzoz manifolduyla motorun termal verimliliği artırılmış. A4'te sunulan diğer benzinli motorlarsa 2,0 lt'lik silindir hacmine sahip. 190 ve 252 HP güçlerinde olan 2,0 lt'lik ünitelerden 190 HP'lik ultra versiyonu 4,8 lt/100 km gibi gerçekten çok etkileyici bir ortalama yakıt tüketimi iddiası taşıyor. Düşük hacimli motorların sakin sürüşte yakıt tüketiminde avantajı olduğunu söyleyen Audi, sportif ve yüklü bir sürüş tarzı benimsendiğndeyse yüksek silindir hacminin daha düşük tüketimi beraberinde getirdiğini iddia ediyor. Audi'nin 2,0 lt'lik yeni motorlarında farklı bir yanma metodu kullanılıyor. Buna göre 4 zamanlı bir motordaki hava emiş ve egzoz fazlarında değişiklikler yapılmış. Yeni motor daha kısa süreli bir kompresyon süresine sahipken egzoz zamanı uzatılmış. Motorun artan sıkıştırma oranıysa motorların genel çalışma tarzını yansıtan yarı yük konumuna göre yapılmış bir değişiklik. Emme supaplarının alışılmıştan erken kapanmasıyla birlikte emme manifoldunda artan basınç hava emişi sırasında oluşan kayıpları azaltıyor. Motorun kısalan sıkıştırma fazı nedeniyle sıkıştırma oranı 9,6:1'den 11,7:1'e çıkartılmış. Bunun anlamı motor sıkıştırma fazında sadece 1,4 TFSI kadar benzin sıkıştırıyor. Egzoz fazında ise supaplar tam açılarak 2,0 lt'lik silindir hacminin tamamı kullanılıyor. Bunu motorun hızlı nefes alıp vermesine benzetebiliriz.
Rakiplere baktığımızda 125 ve 150 HP'lik iki farklı güçte Passat'ta da kullanıldığı görülürken, 3 Serisi'nde 1,5 lt'lik 3 silindirli benzinli turbo (318i, 136 HP) ve 1,6 lt'lik 4 silindirli benzinli turbo (320i, 170 HP) görev yapıyor. Mercedes ise C Serisi'nde tıpkı A4 gibi sadece bir adet düşük hacimli benzinli motor sunuyor: 1,6 lt 156 HP'lik C 200.
Dizel motorlarda düşük hacimli seçenek bekleyenler için haberler iyi değil. Yeni A4'teki en düşük hacimli dizel 2,0 lt hacminde. 150 HP ve 190 HP güçlerinde sunulan bu motorun 122 HP'lik bir baz versiyonu da 2016 başında seçenekler arasına eklenecek. Dizellerin üst limitini ise 3,0 lt'lik V6 oluşturuyor. 218 ve 272 HP güçlerinde sunulan motorda 4 tekerlekten çekiş güçlü versiyonlar da standart.
Türkiye pazarında özellikle orta sınıfta düşük hacimli dizel motorunuz ve bir de otomatik şanzımanınız varsa tüketicilerin rüya kombinasyonlarından birine sahipsiniz demektir. Yeni A4, bu konuda rüyaları gerçeğe dönüştürmese de rakiplerinden VW Passat ve Mercedes C Serisi, 1,6 ltLik dizel motorları ve otomatik şanzımanla birlikte sunabiliyor. BMW ise tıpkı Audi gibi dizelde başlangıç tarifesini 2,0 lt'lik dizelle veriyor.
Sonuç: Yeni A4'ün başarılı bir model olacağını tahmin etmek zor değil. Tasarımı şaşırtıcı değil ama kabul edilmesi kolay. Peki, eksik yok mu? Elbette var, örneğin düşük hacimli bir dizel motor.
kaynak:otohaber